Sendrom

Mevsime uymayan bir çorap giymişti yaşlı adam. Ayakkabısı en az iki numara büyüktü. Komşusunun çöpe atmayıp, ona verdiği ayakkabılar gibi bu da ayağına oturmamıştı. İyi ki bağcıklar vardı. Bu yaşlı adam deli falan değildi. Fakat o kadar güçlü bir hayal gücü vardı ki; çoğu zaman taşıyordu yüreği…Bu taşma ancak böyle açıklanabilir ; “Hemen şimdi birine kızdığını düşün. Seni hayatında hiç kimse bu kadar sinirlendirmemiş olsun. İçinden küfürler savur, için içini yesin. Fakat bu kişiye hiçbir şey hissettirmemiş ol. Moralinin bozuk olduğunu bile anlamayacağı cinsten.. Bu sinirden hemen sonraki ilk yalnızlığında aklına düştüğü zaman o kişi, ne hayal edersin? En fazla ne kadar düşünebilirsin, ne kadar yaşayabilirsin o nefreti?” İşte o yaşlı adamın hayal gücü o kadar fazlaydı ki kendi yalnızlığının da vermiş olduğu güçsüzlük onu bu anormal tavırlara itiyordu. Bu hayal gücü sendromlarından birini yaşarken dalıp gitmiş olmalı ki yayaların girilmemesi gereken bir yola doğru koyuldu. Yürüyünce alt dudağını dişlerinin arasına alır hazmedemediği şeyleri derinlerde hatırlardı. Hatta o kadar kaptırıyordu ki kendini, dişlerinin arasındayken alt dudağı; küfür etmeye çalışıyordu. Sarhoş değildi. Sakallarının ucundaki sarılık kirden başka bir şey değildi. Uzun ve kirli paltosu ile dolaşmak zorundaydı, bir evi yoktu. Girmemesi gereken yola girmişti artık.

Emniyet şeridinden gidiyor, tek tük geçen arabaların arkasından baka kalıyordu. Karşıya geçmek istedi. Elleri cebindeydi, ayakkabılarının büyük oluşu onu yürürken rahatsız ediyordu. Yola girdi, birkaç adım attı, sağına soluna bakmadan, bir sarhoş ‘misali’… Başını aşağıya eğdiği zaman yerdeki kedi ölüsü gözüne çarptı, irkildi, titredi basmamak için elinden geleni yaptı. Bu olay, uzaktan gelen Peugeot 206 ‘yı görmemesine neden olacaktı. Etrafı kedi ölüsünün leşinden gelen pis bir koku sardı. Yaşlı adam ibresi sona dayanmış üstüne gelen arabadan kaçmak istiyordu. Duruşu ters V’yi andırıyordu. Sağa mı gitsem sola mı gitsem diye düşünecek vakti yoktu. Acele etmeliydi. Sağ ayağının altı kaşındı. Küçük sorunlar bozuyordu nedense her defasında kafasını… Attığı büyük adımı tamamlamak adına yarım adım ilerledi araba hızla yanından geçti fakat sağ aynası yaşlı adamın beline değmişti. Yaşlılığının vermiş olduğu zayıflık ile yere düştü. Sağ eli beline doğru gitmeye çalışıyordu fakat bu konuda hiç başarılı olamamıştı. Kedi ölüsü ve onun pis kokusu uzakta kalmıştı. Onun yanında böyle düşüp o kokunun ve pis görüntünün kahrını çekmemesine sevine dursun, belinin ağrısı yüzünde çirkin bir ifade oluşturdu. Bu çirkin ifadeyi yüzüne bakan birisi sakallarından anlayamazdı. Kimseler yoktu, fakat burası kalabalık bir cadde de olsaydı yaşlı adamın yüzüne bakmayacaklardı. Çünkü bunu daha önce yaşamıştı. Kalabalık ortamlarda ezilmişliği anımsadı ve kimsenin olmamasına sevindi. Dudağı mı? Kanıyordu… Mesut Yıldırım

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)