Tecellilerimin mecali…


Tecellilerimin mecali...

Tecellilerimin mecali...

İşte yine ağır bir yenilginin tecellisidir yalnızlığım. Kitapları ve kelimeleri geride bırakmışlığım yine zuhur eder ruhuma. Benim hep bir tarafım Dostoyevski’nin yalnızlığıdır. Binalar gözümde büyür, ben küçülürüm, ezilirim. Duvarlar beni iter, yüzümde alışkın bir korku ifadesi. Rüzgar sadece ben korkmadığım zamanlarda dostumdur. Ormia sineği, tek dostumdur yalnızlığıma, soğuk ama üşütmeyen gecemde.
Ayın son dördüne hiç yetişemem. Ben hep kendi yalnızlığıma çekilmişimdir. Ben kendi boşluğunda dönen bir dünyayım. Hüsran ve hicran çevremi saran ve beni iki ayağımı zor değdirebileceğim bir toprak, sesimi iç dünyamdan dış dünyama zor aktarabileceğim bir seviyeye indiren yoğun ve nefes kesen bulutlardır.
Yaprakları yeşil ama kökleri kurumuş olan ağaçlarıma hep erken düşer yağmurlarım. Her zaman bir yerlerde köklerim kendini bir şekilde umutsuzca gösterir. Kurumuştur, inatla “Ben buradayım” demek ister gibi, yeryüzüne çıkmaya çalışır, ancak yaşaması için toprağın altına girmesi gerekmektedir, çok geçmeden yeryüzünden ayrılır. İşte benim hayatım da hep kararsızlıklarla ve yenilgilerle geçti. Tecellilerimin mecali, çok geride kaldı. İşte yine ağır bir yenilginin tecellisi, yalnızlığım.

Ruh gitti, ruhsuz bir bedeni, düzeltiyorum: beni de alıp gitti. Kitapları ve kelimeleri mecalimle birlikte geride bırakmış olduğumu söylemiş miydim? Ölü bir bedeninin omuzlarından silkeleyerek uyandırmaya çalışıyor gibi oluyorum, zor bir tebessüm sonrası cümlelerimde.

Titremek en candan zuhurdur, en gizli yapabildiğim bir fiildir ve tebessümlerime verdiğim en güzel hediyedir. Tebessümlerimi hiç yalnız bırakmadım. O beni, sebepsiz yere terk ediyor ve sonrası sebepsiz yere geri dönüyor olsa da (bazıları, düzeltiyorum birçoğunda olduğu gibi) aramızda çıkarlar doğrultusunda hep bir bağ vardı. O, benim yaşayabilmem için gerekli tebessümü veriyor, fazlasını vermekten kaçınıyordu. Ben, hep içten ve derin yaşamak için onun buralarda kalmasını istemiyordum. Sanırım, yeryüzüne alışmamamış olan köklerimin ve biraz da yeryüzünden ayrılmak zorunda kalan köklerimin kaderini paylaşıyordum. Bunu şu kısa ama her defasında uzunmuşçasına kendini göstermek isteyen hayata uyarlarsak, o sıcak ama soğuk olan bakımlı yüzlere artık hiç kanmıyordum… Mesut Yıldırım

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)