Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Münir Özkul 15 Ağustos 1925 yılı İstanbul doğumludur. Lise eğitimini İstanbul Erkek Lisesinde tamamlamış , Bakırköy Halk evinde ise tiyatro hayatına adım atmıştır. İstanbul Devlet ve Şehir Tiyatrolarının oyunlarında ve Ankara Devlet tiyatrolarında rol aldı. Küçük Sahne ve Tiyatro Ses gibi özel tiyatrolarda Şükran Güngör ,Cahit Irgat, Nevin Akkaya,Sadri Alışık oyuncularla birlikte rol almıştır. Muhsin Ertuğrul ile tanışması ise Yönetmenliğini yaptığı Fareler ve İnsanlar adlı oyunda Özkul’un rol aldığı dönemde olmuştur.
Sinema hayatına 1950’ler de başlayan Münir Özkul ününü bu dönemde kazanmıştır. Fakat asıl ününü ise 1970’lerin kalabalık kadrolu filmlerin çekildiği ve çoğunlukla Ertem Eğilmez’in yönettiği filmlerde önemli roller almasıyla kazanmıştır. Hababam Sınıfı serisi kendisiyle de özdeşleşen Kel Mahmut tiplemesi ile büyük beğeni kazanmıştır. Adile Naşit ile oynadığı filmlerle Türk sinemasının unutulmaz ikilisi haline gelen Özkul 400 e yakın filmde rol almıştır.
1980 sonrasında Münir Özkul, video için çekilen bir çok filmde rol almıştır. Dizi oyunculuğundan televizyon dizilerinin yaygınlaştığı dönemde uzak kalmayı tercih etse de Ana Kuzusu,Uzaylı Zekiye, Şaban ile Şirin gibi dizilerde rol almıştır. 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Özkul’a Devlet Sanatçısı unvanı verilmesi uygun görülmüştür. Hamdi Alkan’ın canlandırdığı 1998 yılının dizisi “Yarmagül” karakterinin dedesi olarak Reyting Hamdi televizyon programında kamera karşısına çıkan Münir Özkul hayatının uzun bir döneminde alkolle savaşmıştır. 1990’lı yılların ortasında bu savaşını kazanmış alkolü tamamen bırakmıştır.
Dört defa evlenen Özkul un toplamda üç çocuğu olmuştur. Son 27 yıldır ise Umman Özkul ile evlidir. Münir Özkul Oyuncu ve sunucu Güner Özkul un babasıdır. Kızına göre babasını “evlilik korkutmazdı ama boşanamamak korkuturdu”. Uzun yıllardır Demans hastalığı ile mücadele eden Özkul 2003 yılından beridir evden dışarı çıkmak istememiş hatta kimseyle görüşmek istememiştir. Hastalığı sebebi ile geçmişi hatırlamıyor ve ölen arkadaşlarının yaşadıklarını sanıyor. Bu nedenle kendisine ait mütevazı bir evde yaşam sürdürmeye devam ediyor.