Yüklem ile özne arasında belli açılardan bir uyum bulunur. Bu uyumun olmaması anlatım bozukluğuna yol açar.
Türkçede özne ile yüklem arasında tekillik çoğulluk bakımından belli uyum kuralları bulunur. Bunlar aşağıdadır:
Sabah Serkan seni sordu.
Dostların seni sordular.
Dostların seni sordu.
Tevfik Bey, sizi sordular.
Yüksel Hanım lütfettiler.
Soğuklar aniden bastırdı.
Okullar tatil edildi.
Çiçekler hızla büyüyor.
Gözlerim görmez oldu.
Bu gitmeler gitmek değil.
Sözcüklerin uçuyor.
Yıllar gelip geçiyor.
Ağaçlar neşeyle sohbet ediyorlar.
Herkes burada olacak.
Kimse dışarıya çıkmasın.
Beş kişi içeriye daldı.
Binlerce gönüllü öne atıldı.
Dükkanda arkadaşlarım var.
Büroda çalışanlar şimdi yoktu.
Yaşlılar kahvelerde vakit geçiriyor.
Örnek: Aşağıdakilerden hangisinde soru, cümlede bildirilen eylemi yapanı bulmaya yöneliktir?
A) Kardeşin hangi okula gidiyor?
B) Gönderdiğim paketi almadın mı?
C) Bu resmi hangi öğrenci yapmış?
D) Arkadaşın o kitabı nereden almış?
E) Otobüste kime selam verdin?
1986 ÖSS
Çözüm: C’de “Bu resmi hangi öğrenci yapmış?” sorusu eylemi yapanı yani özneyi buldurmaya yöneliktir.
Yanıt C
Birden çok kişi zamirinin bulunduğu cümleler belli kurallar çerçevesinde bu şahısların hepsini kapsayacak bir kişiye göre çekimlenir. Burada kural şudur:
Ahu ve ben çok iyi anlaşırız.
Sadece sen ve ben kaldık burada.
Binaya sen, ben ve o gideceğiz.
Bu işi sen ve Murat beraber yapacaksınız.
Sen ve onlar niye anlaşamıyorsunuz.
O ve Bilal yarın gelmeyeceklermiş.
Yıldırımlar yaratan bir ırkın evladıyız.
Olumluluk – olumsuzluk açısından
Hiç kimse seni istemiyor.(hiç kimse’den sonra olumsuz yüklem gelir.)