Radyasyon Nedir?
Radyasyonu tam anlamıyla kavrayabilmek için ilk önce, radyasyonun başrol oyuncuları olan ışınların nasıl oluştuğunu bilmeliyiz. Çünkü radyasyon, bu ışınların genel adıdır. Bu ışınlar, maddenin yapı taşı olan atomun içerisindeki proton ve nötron sayılarına bağlı olarak ortaya çıkar. Atom çekirdeğindeki nötron sayısı, proton sayısından fazla ise çekirdekte olan tepkimeler sonucu fazla nötronlar parçalanır. Parçalanma esnasında alfa, beta, gama ışınları ortaya çıkar. İlk başta da söylediğimiz gibi bu ışınlara da “radyasyon” denir.
Radyoaktif madde nedir?
Radyasyon yayan maddelere “radyoaktif madde” denir. Günümüzde teknolojik aletlerin birçoğu radyasyon yaymaktadır. Örneğin telefon, bilgisayar, radyo, televizyon gibi haddinden fazla kullandığımız birçok radyoaktif madde, radyoaktif araç var.
Radyasyon Çeşitleri Nelerdir?
A.İyonlaştırıcı Radyasyon: İyonları ayrıştıran radyasyona denir. İki tip iyonlaştırıcı radyasyon vardır; Elektromanyetik radyasyon ve Parçacıklı radyasyondur.1) Elektromanyetik radyasyonlar: Gama ve X ışınları elektromanyetik radyasyonlardır. Dalga boyları çok küçüktür ama enerjileri yüksektir.
• Gama (Y) Işınları: Elektrik yükleri yoktur. Elektromanyetik dalgalardan meydana gelmiştir. Radyoaktif bozunmalar ya da nükleer reaksiyonlar sonucu oluşan kararsız atom çekirdeklerinden yayılan bir çeşit elektromanyetik ışındır.
• X Işınları: Hızlandırılmış yüksek atom numaralı elektronlar, seçilen atomların çekirdeklerine yaklaştıklarında oluşan yavaşlamalar sonucu x ışınları ortaya çıkar.
2) Parçacıklı Radyasyon:
• Alfa (α) Işınları: (+) yüklü parçacıklardan oluşur. Bu yöndeki çalışmalar alfa ışınlarının artı yüklü helyum çekirdeklerinden (He++) meydana geldiğini göstermiştir. Bir kağıt parçası veya cildimiz tarafından durdurulabilecek kadar zayıftır.
• Beta (β) Işınları: (+) ve (-) elektrik yüklerinden meydana gelmiştir. İnce bir su, metal levha veyâ cam tabakası bu elektronları durdurmak için yeterlidir.
Alfa ve beta ışınları atomun çekirdeğinden kaynaklanan radyoaktif ışınlardır. Her iki ışın da belirli bir kütleye sahiptir. Alfa ve beta ışınları kütleleri ve elektriksel yüklerinden dolayı, X ve gama ışınlarına göre, maddelere daha az nüfuz ederler. Ancak, bu ışınların iyonlaştırıcı etkileri daha fazladır. Nötron ve proton ise kütleleri alfa ışınlarının dörtte biri kadar olan nükleer taneciklerdir. Çeşitli nükleer reaksiyonlar sırasında çekirdekten kopan nötron ve protonlar insan sağlığı için en tehlikeli radyasyonlardır. Özellikle nötron, elektrik yükü olmadığından çok büyük nüfuz etme özelliğine sahiptir. Radyoaktif ışınların insan vücuduna etkisi bu ışınların hareketleriyle ilgilidir.
Serbest Nötronlar: Radyasyonla oluşan ve yükü olmayan parçacıklardır. Bu nedenle her maddeye kolayca girebilirler. Doğrudan iyonlaştırıcı bir özelliği yoktur. Serbest nötronlar, girdikleri maddelerin nötronları ile etkileşimleri sonucu α, β, γ ve x ışınları gibi ışınımlar oluştururlar. Bu ışınlar ise etkileşme sonucu girdiği maddenin atomundan koparak iyonlaşmayı gerçekleştirir.
B. İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonlar:
1. Optik Radyasyonlar:
• Ultraviyole ışınları: Ultraviyole ışınlarının kaynağı güneştir. UV ışınları güneş tam doğarken bolca yayılmaktadır. UV ışınları beyaz elbise giyilerek engellenebilir. Bazen bu ışınlar kar veya kumdan yansıyarak kar ve güneş körlüğü yapabilir. UV’nin derine inmesi (giriciliği) az olduğu için büyük oranda deri ve gözleri etkilemektedir. Deri kanserlerinin %80’i UV ışınlarından kaynaklanmaktadır.
2.EMR Nitelikli Radyasyonlar: Radyo dalgaları, mikrodalgalar, mobil ve cep telefonları, radyo FM ve TV vericileri, radarlar, trafolar, bilgisayarlar, akım taşıyan kablolar bu gruba girmektedirler.
Işınları, frekans ve dalga boyu olarak düşünebiliriz. Frekans ve dalga boyları yüksek olan ışınlar, hücre DNA’sını parçalayabilecek kadar enerji içerir. – Bu kadar yüksek bir frekansa ve dalga boyuna sahip ışınları cildimizin engelleyemediği radyasyonlar, kanser olmamıza bile neden olur. – Radyasyon, kansere neden olabileceği gibi, vücudumuzda kalıcı genetik değişikliklere de neden olur. -Görme bozukluğu ve katarakt gibi rahatsızlıklara neden olur.
Elektronik aletleri kullanmadığımız zamanlarda fişten çıkartmalıyız veyâ kapatmalıyız. – Düşük radyasyonlu bilgisayar monitörü tercih etmeliyiz. – Elektronik cihaz olan yerde dinlenmeyi tercih etmemeliyiz. – Cep telefonumuz açıkken kalbe yakın tutmamalıyız. Cep telefonlarımızla haddinden fazla görüşme yapmamalıyız. – Elektronik aletlerimiz çalışırken mümkün olduğunca uzağında durmalıyız. Mesela mikrodalga fırın. – Radyo istasyonlarının yakınlarında bir evi tercih etmemeliyiz ve yeni yapılacak radyo istasyonlarının oturduğumuz eve yakın yapılmasına müsaade etmemeliyiz. Bu gibi basit önlemlerle büyük ölçüde radyasyonun etkisinden korunabiliriz.