————————————————————————————————–
Aşağıdaki yazı, “Mehmet Yılmaz” adlı konuğumuz tarafından gönderilmiştir.
————————————————————————————————–
Son Sonbahar
(Mehmet Yılmaz)
Sonbahar iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı. Sabahtan beri durmadan yağmur yağıyor. İki üç güne kalmaz kar da yağar. Sonra bütün şehir bembeyaz olur saçlarım gibi. Yapraklar da dökülür saçlarım gibi.Yaz gelince şehir yine eski haline döner.Ama artık başımın karı erimez. ve yapraklarım yeniden açmaz.
Her gün penceremden dışarıyı seyrederim saatlerce. İşe gidenleri,oynayan çocukları, satıcıları… Bazen de yağmurları. Arada bir gökyüzünde uçan güvercinleri, ağaçlardan dökülen yaprakları.. Çoğu zaman seyrederken dalıp giderim eskilere. Mesela, yine böyle bir sonbahar günü gelmiştim ilk görev yerime. Her taraf çamur içindeydi. Arabadan indiğimde beni karşılayan öğrencilerimi hatırlıyorum.Ya da bir kış günü sobanın başında teneffüslerde öğrencilerle edilen sohbeti, ödev yapmadıkları zaman verdiğim öğütleri ve daha bir çok şeyi…
Bu gün eski resimler geçti elime. Zaman nasıl da akıp gitmiş. Ben daha dün değil miydim yeni göreve başlayan genç bir öğretmen? Bazen insan aynaya bakınca tanımıyor kendini. Simsiyah saçlarını, ışıl ışıl parlayan gözlerini arıyor.Arıyor aramasına ama bulamıyor. Aslında ben o kadar üzülmüyorum bu duruma. Vefasızlık ve nankörlük içimi sızlatan yüreğimi bunaltan. Pencere kenarlarında beklemek, ne zaman çalacak bu telefon, ne zaman gelecek bu postacı? Demek ki her şey yalanmış fotoğraflardaki gülümseme, konuşmalardaki samimiyet ve gözlerdeki parıltı,hepsi…
Ben yarın yine gün doğarken uyanacağım. Gelip penceremin yanına saatlerce oturacağım ve yine akşam olacak. Bir bir kapanacak perdeler. Kalacağım duvarlarla baş başa. Son bir defa kapıya bakacağım, telefonun çalışıp çalışmadığını kontrol edeceğim. Fakat ses çıkmayacak, görüntü olmayacak.
Sabahlardan birinde kapımı çalacaklar, açılmayacak. Açamayacağım. Tekrar çalacaklar. Arayıp bulacaklar çocuklarımı öğrencilerim ve eşleri. Kapım açıldığında yatağın içinde elimde öğrencilerimin ve evlatlarımın resimleri. Ama ben…
Hayır böyle olmamalı. Öğretmenler, anneler, babalar kendilerini yalnız bırakacak kadar kendilerine yabancılaşan kadir kıymet bilmeyen öğrenciler ve evlatlar yetiştirmemeli hatta buna göz yummamalıdır…
güzel bir yazıya benziyor
Gercekten güzel bir yazı 🙂
Güzel olmuş, tebrikler…
denemenizi çook beğendim ben de deneme yazıyorumm ama sizinn kadarr güzell olmuyoor…
bence guzel olmus yanı ıdare eder bıraz (cık) guzel ama bıraz daha ask seylerı konulsa güzel olacak?
Güzel,tebrikler,yalnız son paragrafın anlatımında bozukluk var gibi geldi. Ayrıca son paragraf, mesaj öğesi taşısa da ben anlayamadım.