Yaşam kaynağımız olan su vücudumuzun yaklaşık %50- 80′ ini kapsayan önemli bir besin maddesidir. Bu zamana kadar beslenme bilimi tarafından besinlerin yapısı ile ilgili sağlığımız için son derece önemli olan 50 çeşit besin elementi bulunmuş fakat hiçbiri su kadar hayati öneme sahip ve işlevsel olmadığı görülmüştür. Canlılığın devamı için büyük öneme sahip olan su günde 2-2,5 litre tüketilmelidir. Su ne gereğinden az ne de fazla tüketilmelidir . Fazla tüketim su zehirlenmesine yol açabilir, az tüketim ise yorgunluk, dikkat bozukluğu, hafıza güçsüzlüğü gibi birçok soruna sebep olabilir. Tükettiğimiz besinlerin sindirilme,emilme ve de hücrelere taşınması, dokuların, hücrelerin düzenli çalışması, vücut ısısının dengelenmesi, zararlı maddelerin vücuttan atılması gibi birçok işlevi olan su olmazsa olmazımız olan bir besindir.
Kilo kontrolü için su çok önemli bir etkiye sahiptir ve yemeklerden önce su tüketimi tokluk hissi oluşturması açısından yemeğin daha az tüketilmesinde fayda sağlar. Su açlığı bastırması sebebi ile vücudun depolanmış yağlarını metabolize etmesinde kolaylık sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre su tüketiminin azalması vücuttaki depolanan yağ oranının artmasına sebep olduğu gözlemlenmiştir. Su tüketimi kilo almayı önleyici ve kilo kaybetmede de etkili bir alternatif yöntemdir. Kilolu insanların metabolik yükleri daha fazla olması sebebi ile daha çok ihtiyaçları vardır. Kilolu bir insanın her 12 kilosuna karşın bir bardak daha fazla su tüketmesi gerekir. Bir de spor yapılıyorsa veya hava sıcak yada kuru ise su tüketimi miktarı artırılmalıdır. Wc de kaybedilen sıvıyı tamamlamak için bir bardak su içilmelidir. İçilen suyun çok soğuk olmamasına ılık olmasına dikkat edin. Çünkü; Soğuk su bedende daha hızlı yayılır ve kana daha hızlı karışır.
Bayanların ağırlığının %50 ,erkeklerin %60 ,yenidoğan bebeklerin ise %70-75′ ini su oluşturması sebebi ile vücut fonksiyonlarının düzenli dengeli çalışması için su yeteri kadar tüketilmelidir. Vücut sıvısında çok küçük bir oranın bile azalması yaşamsal fonksiyonları önemli derece etkilemektedir.
.Vücut sıcaklığını dengeler,
.Su vücutta hücrelere besin ve oksijen taşır,
.Böbreklerin zararlı maddelerden arınmasına yardımcı olur,
.Lenf ve kan sisteminin büyük bir kısmını oluşturur,
.Emziren kadınlarda süt miktarını artırır,
.Besinlerin sindirilmesini kolaylaştırır,
.Cildi pürüzsüzleştirir ,yumuşak ve parlak olmasını sağlar.
.Sıcak havalarda vücudu serin tutar,
.Soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar
Bununla birlikte su her zaman yaşam kaynağımız olmayabilir . Nasıl mı? Vücudumuz da fazla miktarda sıvı olması durumunda bacaklarımız da ödem ve karın bölgesinde asit meydana gelir. Örneğin; Siroz ,böbrek ve kalp yetmezliği ,karaciğer hastalığı gibi hastalıklarda su tüketiminin zaman zaman kısıtlanmasının tedavinin önemli yöntemlerindendir. Mutlaka doktor kontrolünde olmalı ve tavsiyelerine uyulmalıdır.
Hiçbir içecek asla suyun yerini tutmamaktadır.Çay tüketiminde şeker de tüketiliyor ise vücudumuza gereksiz kalori yüklemiş oluruz. Kafein içeren içeceklerde ise idrar söktürücü bir özelliğe sahip olması sebebi ile fazla su kaybına sebep olmaktadır ve beraberinde tatlı gibi şeyler tüketildiğinde yine vücudumuza kalori olarak yüklenmiş oluruz. Kola gibi asitli içeceklerde ise mideye rahatsızlık vermesi ve bunun sonucunda vücut asidin etkisini azaltmak adına fazla su tüketimi yapmak zorunda kalmaktadır. Gün içerisinde çok fazla çay veya su dışında sıvı tüketimi yapmak su tüketimini azaltacağı için yeterli sıvıyı alıyorum diye düşünen insanları yanıltmaktadır. Aşırı su içmek asla zayıflatmak ,su içmek ne kadar önemli ise miktarı da çok önemlidir.
Az su tüketim ; Baş ağrısı,yorgunluk,halsizlik,titreme,vücut ısısında düzensizlik,fiziksel performans da düşme,bilinç kaybı ve önemine göre ölüme sebep olabilmektedir.
Fazla su tüketim; Böbreklerde atrofiye ve zehirlenmeye sebep olabilmektedir. Vücudumuzun her koşulda suya ihtiyacı vardır. Çünkü metabolizmamız çalışırken gün içerisinde en az 1,5 litre su kaybına sebep oluyor bu nedenle su içmeyi unutmayın..