Halfeti , milattan önce 500′ lü yıllar da kurulmuştur. Asurlardan itibaren birçok medeniyetin yaşadığı çok eski ve tarihi bir yerdir. Yunanlılar Urima adını verirlerken Osmanlı zamanında Urumgala adı verilmiştir. Halfeti 1945 yılında ilçe olmuş ve ilçe olana kadar Rumkale adıyla bilinmiş. Önce Gaziantep’e bağlı iken sonrasında Şanlıurfa’ya bağlanmış olan Halfeti , Atatürk Barajı yapımı sırasında büyük bir kısmı Fırat nehri altında kalması sebebi ile ikiye ayrılmış ve o günden sonra yeni Halfeti eski Halfeti olarak yaşanmaya devam edilmiştir.Sadece ilçenin özelliği olan güllerin efendisi ”siyah gül” Halfeti de açmaktadır. Başka yerlere götürüldüğünde özelliğini kaybeden gül sadece Halfeti de siyah açıyor.
Günümüzde turizm beldesi olan Halfeti, kendine özgü bir mimari dokuya sahiptir. Cennet görünümlü tarihi ve doğal güzellikleri olması sebebi ile ilçe koruma altındadır. Turkuaz renkli Fırat suları altında kalan yerli ve yabancı turistleri kendine çekmiş ve o günden sonra kayıp kent olarak anılmaya başlanmıştır. Renkli evleri ile yüzünü güneşe dönen ve uluslararası koordinasyon komitesi tarafından sakin şehir unvanı alan Halfeti ,yaz-kış bir çok ziyaretçisini ağırlamaya devam etmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin ilk kalesi olan Rum kalesinin Halfeti de yer alması ilçenin güzelliğine güzellik katmaktadır.
Yukarı Göklü kasabası ve Arğıl kasabası olarak iki kasabası bununla beraber 36 köyü ve 34 tane de mezraası bulunmaktadır. 120 km ile Şanlıurfa’ ya 105 km ile Gaziantep’e bağlanan 40 km uzunluğunda asvalt bir yolu vardır .35 km lik sahil yolu ile de Birecik’e bağlanmaktadır.İlçe Şanlıurfa’ya bağlı olması sebebi ile resmi işler için Urfa’yı alışveriş ve de ticaret için Antep’i tercih etmektedirler. Bu sebeple merkez ve köylerinden Antep’e giden bir çok vasıta mevcuttur. Yaz kış ulaşımı kolaydır. Halfeti’nin köylerinde aile veya sülale lakabı kullanılması çok yaygın bir gelenektir. Örneğin; küçükgiller( küçük Ahmet) gibi.
Fırat nehri üzerinde birden fazla iskele mevcuttur. Sebebi ise , yöre halkının diğer köylere ulaşım sağlayabilmesi için ve turistleri çevrenin tarihi ile tanıştırmak adına ulaşımları kolay olsun diyedir.Tekne ise Halfeti’nin vazgeçilmezidir. Çünkü ,iskeleden çıkıp kıyı şeridindeki her yere ulaşım kolay olmaktadır. 2000 yıllarında nüfusu 33.467 ye ulaşan ilçenin şuan nüfusu 35.000 civarıdır. Nüfus artışı yeni Halfeti de olmaktadır çünkü , eski Halfeti daha çok turizme açılmıştır bu sebeple imar izni yoktur. Halfeti de dil batı özelliğini taşır ve Antep ağzı ile de çok benzerlik göstermektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesine göre ilçe de %99 ‘un okuryazar olması çok yüksek bir orandır. Eskilerde yerleşim yeri olan evler şuan restore olmuş şekilde turizme hizmet veriyor.Halfeti doğallığı korunmuş yerleri ve özellikleri ile her gün daha da fazla ziyaretçi kazanmaktadır.