Canlılar içinde yaşadıkları ortamdan aldıkları besin maddelerini su, mineralleri, O2 moleküllerini gerekli hücre ve dokularına ulaştırmak zorundadır.
Hücre ve dokulardan ise oluşan artık maddeleri, vücuttan uzaklaştıracak bölümlere taşımalıdır.
Bu nedenle gelişmiş yapılı canlılarda taşıma ve dolaşım sistemi gereklidir.
Tüm canlılarda dolaşım vardır.
Tek hücreli canlılarda organizasyon olmasa da (hücre > doku > organ> sistem>organizma) dolaşım vardır. Hücre zarından alınan besin ve O2 sitoplazma faaliyetleriyle hücre içinde taşınır. Artık maddeler hücre zarından dışarı atılır.
Çok hücreli canlılarda ise glikoz, aminoasit, yağ asidi, vitamin,O2 gibi yapıların bütün hücrelere taşınması, hormonların hedef bölgeye ulaşması, artıkların hücrelerden uzaklaştırılması taşıma ve dolaşım sistemini gerektirir.
Tek Hücrelilerde Taşıma
Tek hücreli canlılar bulundukları ortamdan osmoz, difüzyon,aktif taşıma olaylarıyla ihtiyaç duydukları maddeleri rahatlıkla alabilir. Sitoplazma faaliyetleriyle alınan maddeler
hücre içinde taşınır. Ökaryot tek hücrelilerde endoplazmik retikulum organeli de taşımaya yardımcı olur.
Hücrede oluşan artık maddeler ise yine aynı yollarla hücre zarından dışarıya atılır.
Bitkilerde Taşıma Sistemi
Basit Yapılı Bitkilerde Taşıma Sistemi
Su yosunları, kara yosunları ve ciğer otları gibi damarsız çiçeksiz bitkilerde iletim demetleri olmadığından özelleşmiş bir taşıma sistemi yoktur.
Su yosunları, su ortamında bulunduklarından gerekli su, mineral ve gazları vücut yüzeyinden difüzyonla alırlar.
Metabolizma sonucu oluşan artıkları da aynı şekilde dış ortama verirler.
Kara yosunları ve ciğer otları ise nemli ortamlara uyum sağlamıştır.
Yağışlı mevsimlerde iyi gelişirler. İletim demetleri yoktur fakat su ve minerallerin alınmasını sağlayan basit kökleri (rizoid) vardır. Görçek kök, gövde, yaprak kısımları bulunmaz.
Eğrelti otları, at kuyruğu ve kibrit otları ise damarlı çiçeksiz bitkilerdir. Su ve minerallerin taşınması iletim demetleriyle sağlanır. Gövde ve yaprak yapıları vardır.
İleri Yapılı Bitkilerde Taşıma Sistemi
Çiçekli bitkilerde gerçek kök, gövde ve yapraklar bulunur.
Kökler yardımıyla alınan su ve mineraller iletim demetleriyle yapraklara kadar taşınır.
Yapraklarda fotosentez sonucu oluşan organik besinler iletim demetleriyle gerekli bitki kısımlarına ve köklere taşınır.
iletim demetleri odun ve soymuk borularından oluşmaktadır. Bitkilerde taşıma sistemi; kök, gövde ve yaprak kısımlarından oluşmaktadır.
Bu kısımlarda yer alan iletim demetleri, stoma, lentiseller, emici tüyler madde iletiminde büyük rol oynar.
Yaprağın Yapısı ve Özellikleri
Fotosentezin büyük bir kısmı yapraklarda gerçekleşir.
Yapraklar gövdenin yan tomurcuğundan gelişir. Yaprak sapı, yaprak kını ve yaprak ayası olmak üzere üç kısımdan oluşur.
Yaprağın, alt ve üst yüzeyini kütikula adı verilen mumsu bir madde örtmektedir.
Kütikula epidermis hücrelerinin ürettiği salgı maddesidir. Kütikula ısı yalıtımı yaparak su kaybını engeller.
Kurak bölge bitkilerinde kalın, nemli bölge bitkilerinde ise incedir.
Kütikulanın hemen altında tek sıra halinde dizili epidermis hücreleri yer alır. Epidermis hücreleri kloroplast taşımadığı için fotosentez yapamaz.
Epidermis farklılaşarak stoma, tüy gibi yapıları oluşturur.
Alt ve üst epidermisin arasında mezofil tabakası bulunur.
Burada palizat ve sünger parankiması hücreleri yer alır.
Palizat ve sünger parankiması fotosentezin gerçekleştiği kısımlardır.
Bu nedenle özümleme parankiması olarak da adlandırılırlar.
Palizat parankiması hücreleri uzun, ince bol kloroplastlı hücrelerdir.
Sünger parankiması ise yuvarlak, hücreler arası boşlukları fazla, daha az kloroplast taşıyan hücrelerden oluşur.
Yaprakta dallanmış olarak görülen damarlar odun ve soymuk borularından oluşur. Burada kambiyum bulunmaz.
Kurak ortamlara uyum sağlamış bitkilerde yapraklar diken şeklindedir. Böyle bitkilerde fotosentez gövdede gerçekleşmektedir.