Tiyatro Terimleri
(E-F)
Edil: 1-Roma tiyatrosunda oyunları parasal ve yönetsel açıdan koruyanlara verilen ad.
2-Oyunları denetleyip gosteri gunlerini ve daha baska kayıtları saptayanlara verilen ad.
Edilgen Kahraman:Baska oyun kişilerinin etkisiyle hareket eden oyun kişisi.
Efe: Orta Oyunu ile Türk gölge oyununda olumlu kabadayı tipi.Bunlara Zeybek de denir.Heybetli görünüşleri ve mertlikleri ile kavgaları ayırır,sorunları çözümler.
Egitsel Oyun: (O.O.) Egitimi amaç edinen oyun biçimi.
Ek Oyun: Rönesans'ta,İngiltere'de asal oyuna ek olarak oynanan ve genellikle güldürücü olan kısa yapıt.
Eleştiri: bir yapıtı ,dünya görüşü,sanatsallığı,topluma katkısı,Sahnelenmesi,oyunculuğu ve plastik tasarım değerler açısından değerlendirme işlemi.
Eleştirmen: Eleştiri yazan kimse.Bir yapıtı kendi değerlendirmesi ile ele alan yazar.Eleştirmenin yazdığı alanda bir dünya görüşü,geniş bilgisi,sanata karşı olağanüstü bir duyarlılığı ve algılama yetkisi olması gerekir.
Elestirmenler Birliği: Eleştirmenlerin biraraya geldikleri birlik.Bunların bazısı tiyatronun çeşitli dallarında ödüllü yarışmalar düzenler,bazısı da o dönemin oyunlarına ödüller verir.
Epik Tiyatro: Yanılsamacı tiyatronun seyirciyi Sahnedeki karakter ve olaya özdeşleştiren duygusal yaşantısı karşısına,maddeci diyalektiğin tarih bakışı açısını sağlayan ve seyirciyi gözlemde bulunan bir üçüncü kişi durumuna getirerek onun usçul yönelişte karar vermesini sağlayan tiyatro anlayışı.
Eşzamanlı Sahne: İlk kez Orta Cağ'ın dinsel oyunlarıyla ortaya cıkan ,seyirciye göre solda cennet,sağda cehennem olmak üzere,bu iki kavram arasındaki yerleri (kilise,tapınak,ermişlerin yeri vb.) aynı oyun alanı uzerinde,yerleşik biçimde kapsayan Sahne türü.
eylem Oyunu: Karakterler yoluyla değil de,dış eylemle gelişen oyun.Kişilerin yapılarından gelmeyen ,durumların gerektirdiği ya da istem dışı davranışlardan,eylemlerden gelişen oyun.Bu oyunlarda olaylar ön plandadır.
Fabula: Latincede yapıt,öykü,söylence ve masal anlamlarına gelir.aristoteles'e göre ,fabel bir eyleme öykünme ,olayların birbirine nedenlere bağlı olarak düğümlenişidir.
Fars: Güldürü oğesi daha cok hareketlerden ve nuktelereden cıkan oyun;düşünceden çok göze ve duyulara yönelir.Vurgu kişiyi karikatürleştirerek ve olayları abartarak elde edilir.
Fısıldayıcı Defteri: Fısıldayıcının elinde bulunan,betikle birlikte oyuncuların Sahnedeki durumlarını gosteren defter.
Figüran: Bır oyunun kalabalık Sahnelerini doldurmak icin kullanılan,bazan birkac söz soyleyen,coğu kez de konuşmayan kişi.
Fiziksel Hareketler Yöntemi: Stanislavski oyunculuk dizgesinde psikofiziksel işlemin fiziksel yanı.Duyguyu yakalmak icin fiziksel hareketten yararlanma olgusu.Bu çalışmanın dokuz oğesi vardır.
1-Büyüleyici “eğer”,
2- Belirli ortam,
3- İmgelem,
4- Dikkati Odaklama,
5- Gercek ve İnanma,
6- Duygu-Düşünce Alışverişi,
7- Duruma Uyma,
8- hız (Dış)-Tartım(iç),
9- Duygu Belleği .
Furi:(Doğ.) Türk doğaçlama tiyatrosunda alkış anlamına gelen argo sözcük.
Fuaye: Oyun başlamadan önce ve antrakt esnasında seyircinin çeşitli ihtiyaçlarını karşıladığı bir çeşit bekleme salonu.
|» “Tiyatro” Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Tiyatro, Tiyatro Nedir, Tiyatro Metinleri, Türk Tiyatrosu, Tiyatro
Çok güzel mükemel. Kendimi okumaktan alamadım harika.