Türkçe, TÜRK’çe Yazılır !
Bu ağ günlüğünü açtığım günden beri onayladığım yaklaşık 4500 yorum var. Bu yorumların birkaçına göz atarsanız, gönderilen iletilerde Türkçenin resmen baltalandığını görürsünüz. Güncemize sıkça gelen ve dil bilinci yüksek pek az kişinin dışında kalan büyük çoğunluk, ne yazık ki kutlu dilimiz Türkçemize gereken önemi vermiyor.
Yorumlardaki Türkçe kullanımının hiç iç açıcı olmadığını görünce, bunu önlemek için bir şeyler yapmak gerek diye düşündüm. Daha önceden yorum yazma kutucuğunun üstündeki küçük uyarı notunu, tıklanabilir biçimde ayarlayarak, açılan pencere ile yorumları yazarken nelere dikkat edebileceğimiz konusunda genel hatırlatmalar yazdım. Yorum yazma bölümünde göreceğiniz aşağıdaki uyarı, bütün yorum yazarlarını dilimizi doğru kullanmaya teşvik etmek için bir çağrıdır.
(Lütfen, bu yazıya dokunarak uyarıları okuyun ve Türkçemizi doğru kullanarak iletiler oluşturun.)
Yukarıdaki bağlantıya dokunarak görebileceğiniz gibi, bu hatırlatmalara uyarak Türkçemizi doğru ve gelişimine katkı sağlayabilecek biçimde kullanmak, milli benliğini seven ve onu koruyup kolllayan herkesin boynunun borcudur. Ben bu hatırlatmaları buraya da alıyorum:
Lütfen aşağıdaki uyarıları dikkate alarak doğru iletiler oluşturun!
Cümleler büyük harfle başlar ve nokta ile biter.
Özel adlar büyük harfle başlayarak yazılır.
Bağlaç olan “ki“ ve “de“ her zaman ayrı yazılır.
Eğer uzun iletiler yazıyorsanız, metin paragraflara bölünür.
Yazdığınız yorumun, konuyla ilgili olup olmadığı düşünülür.
İletileriniz sevgi, saygı çerçevesinde oluşturulmalıdır.
Bütün noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakmak, karışıklığı önler.
Yazı ile resim çizmeye çalışarak “BiçiMsiZ yApıLar” oluşturmak doğru değildir.
“ok, bye” gibi Türkçe olmayan sözcükler, kesinlikle iletilerde kullanılmaz.
Türk alfabesinde bulunmayan “w, q, x” gibi harflerle, Türkçe katledilmez.
“Baq, yaw, hepimis, yha, gelior, baxsana…” gibi ne idüğü belirsiz şeyler yazılmaz.
Mecbur kalmadıkça “ş, ç, ğ” gibi Türkçe karakterler “s, c, g” biçiminde yazılmaz.
“Ya da” sözcüğü “yada” biçiminde; “herkes“, “herkez” diye yazılmaz.
“Gelir misin?“, doğru bir yazılıştır, “gelirmisin” biçiminde soru eki birleşik yazılmaz.
“Gelcem, olaraktan” gibi yazılışlar yanlıştır. Bunlar “geleceğim, olarak” diye yazılmalıdır.
» Yani, Türkçe TÜRK’çe yazılır !
Yukarıdaki uyarılara uyulmayarak oluşturulan iletiler, Bilgicik.Com‘da yayımlanmaz ve bozuk – doğru olmayan tümceler kuranların yorumları pek dikkate alınmaz. Bunun için lütfen Türkçe yazım, noktalama ve anlatım kurallarına uyarak iletiler gönderiniz.
Bu konuda Süleyman Sönmez‘in günlüğünde yazdığı yazı ile bütün günlük yazarlarının “Türkçe, Türkçe yazılır. Msn Türkçesiyle değil !” etkinliğine katmaya çalışması da takdir edilecek bir davranıştır. Yapılan çalışmalar neticesinde Türkçe‘da da yazanlar dahil olmak üzere, bu konuda sayfalarında yazı yazan herkese teşekkür ederim. Umarım ki tüm ağ yöneticileri, bu dil sevdası hissiyatını gösterir ve onlar da sayfalarında buna benzer uyarılarla konukların dillerini doğru kullanmasını sağlarlar.
Şu son zamanlarda bu tür olaylar çok arttı…Ünsüz harfleri atmalar. C yerine j kullanmak.(jnm gibi) Ellerine ne geçiyor anlamıyorum…
Yavuz çok güzel anlatmışsın. Bizim de uzun süredir anlatmak istediğimiz önemli nokta buydu. Nihayet son zamanlarda etkili olmaya başladı.
İnternet ortamında yazı yazma süresini kısaltmak anlamında, anlamsız kelimeler ile belli harflerin yanyana gelmesi türedi,bilinçsizce.
Bir öğretmen olarak bende sizin dile getirmeye çalıştıklarınız konusunda ne yapılabilir diye düşünüyor ve öğrencilerimle konuştukça rahatlıyorum.
Bir gün bilinçlenip dilimizi daha iyi konuşmak dileği ile.
Tekrar Merhaba;
Tebrikler kardeşim çok güzel bir hizmet verdiğinizi tekrar hatırlatmak isterim.Netteyiz nasıl olsa düşüncesi ile hareket edip 1-2 ingilizce yada almanca kelime ile aklınca biliyorum havasında gezen nice cahil insanlar var Bizim esas varlığımız olan ana dilimizi köreltmekle kalmayıp birde uydurdukları bu dili normal bir kullanımmış gibi gösteriyorlar.
Selam vermek, bir hatır sormak ne kadar hoştur bir insanın gönlünü almaya yeter,, slm! nbr! böyle diyen dostlarımızda sağolsunlar bizi sevdiklerini gösterirler ama keşke biraz daha özen göstersek eminim bu özenler bize de güzel şeyler kazandıracaktır.
Kusuruma bakmayın biraz uzun oldu, sevgilerimle güzel günler dilerim..
bence herkes okusun hemen anneme okutturuyorum çok güzel olmuş haydi güle güle
Sizi tebrik ediyorum.Türkçe’mizi TÜRK’çe nasıl kullanılmasını örneklerle açıklamışsınız.Ne güzel ki böyle siteler görmek,böyle kişiler görmek.
siteniz ile bu gün tanıştım ve böyle bir site görmekten çok büyük bir mutluluk duydum.teşekkürler
siteniz çok güzel olmuş aradığım herşeyi bulabiliyorum teşekkürler elinize yüreğinize sağlık..
Selamlar,
Yazınız için tek kelimelik bir eleştiri yeter : “HARİKA!”
Bu verimliliğinin devamını diliyorum dostum…
Saygılarımla…
çok güzel bir paylaşım :-)teşekkür ederim.
özellikle messenger da konusmalar öyle değişmişki geçen gün kuzen arkadaşıyla konusuyordu bende yanındaydım sölediklerini anlamadıgım için kuzen bana tercüme etti. (z yerine s kullanmalar,ünlü harflerı yazmamalar)bir an için ben gerçekten Türkiyede mı yasıyorum diye düşündüm.
bende sitenizle bugün tanıştımm SüPer !!!
çok güzel bir site
selam biz iranda Türkçe yazib okuya bilan mirik neche defa hukumati shovinizmin mahkum etmeg ichin khiabanlara yighishmishik bir neche shua larimizdan yaziram
haray haray
men turkam
iran butun bizimdir
afghanistan sizindir
tabriz,baki,ankara
fars hara,turk hara
yashasin turk birligi
Azeri oğlan gardaşım,
Yorumunu görünce, yüreğimizin bir attığını yeniden duyumsadım. Keşke İran’daki şovenist düşünceler yok olsa da öz dilinizle yazışabilseniz, danışabilseniz…
Aynen senin dediğin gibi “Yaşasın TÜRK birliği, yaşasın kut’lu Türk Elleri… ” Bedenimiz sizden uzak olsa da, yüreğimiz sizinle kandaşlar.
Esenlikle kalın…
sıte hı guzel deyıl olmammıs ıstedıgımı bulaamadım
Gerçektende doğru Türkçemizi iyi kullanmalıyız.Yoksa Türkçemiz gün geçtikçe unutulacak.Ben Türkçemi korumak istiyorum.Ayriyeten dünyamı be o güzel Türkiyemi korumak istiyorum .Bu yüzden ben okulumda bir kampanya başlattım,bu kampanya “KÜRESEL ISINMA” ile ilgili zararlı çok fazla.Bir iki yıl sonra önlem alınamayacak.Lütfen düşük enerjili ampul alın.kağıtları geri dönüşüm kutusuna atın.Örneğin;bir ton gazete 8 çam ağacıdır.8 çam ağacını küçümsemeyin.Onunda yararları var.Herkesin bildiği gibi ağaçlar dünyamızın ciğerleridir.Dişlerinin fırçalarken,saçınızı yaparken,banyo yaparken boşa su akıtmayın.Kutuplar bile eriyor.Deniz seviyesi durmadan düşüyor.Bu küresel ısınmayı önleyelim.Unutmayalım ki biz ve gelecek nesillerimiz yaşayacak.Ağaç dikelim . Dünyayı ve yurdumuzu seven herkese duyurulur
BEN ŞİMDİDEN ATILACAK KAĞITLARI EVİMDE TOPLUYORUM.BİR POŞETE KOYUYORUM BABAMA VERİYORUM.BABAM DA GERİ DÖNÜŞÜM KTUSUNA GÖTÜRÜYOR.LÜTFEN BÖYLE GÜZEL ŞEYLERİ YAPIN.UNUTMAYIN BU DÜNYADA BEN,SİZ,ONLAR,BUNLAR,HAYVANLAR YAŞIYOR.BİLİYORMUSUNUZ Kİ DÜNYAMIZ 20035 YILINDA NASIL OLACAK?
BENCE NE OLCAĞINI ÖĞRENMEK BİLE İSTEMESSİNİZ.DÜŞÜNÜN SU SAVAŞLARI OLACAK.HER YER ÇÖL OLACAK.İSTANBUL BOĞAZI KURUYACAK.ŞİMDİ NE YAPMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ?BU ÖLÜMÜ BEKLEMEYİ Mİ YOKSA BUNU ÖNLEMEYİMİ?SİZ BİR TÜRK VATANDAŞI,AMERİCALI VEYA İNGİLİZ BİLE OLABİLİRSİNİZ.VATAN DA AYRI OLABİLİR.UNUTMAYIN BU KÜRESEL ISINMADAN HERKES ETKİLENCEK.BEN VE ARKADAŞIM OKULDA KÜRESEL ISINMANIN ZARARLARINI ANLATACAĞIZ.GÖRENLER BELKİ BU İKİ KİŞİ NE YAPABİLİR DER.AMA BİR ELİN NESİ VAR İKİ ELİN SESİ VAR .UNUTMAYIN!DÜNYAYI,YURDUNUZU ,MEMLEKETİNİZİ ÇOK SEVİYORSANIZ ÖNLEMLERİ ALIN .BELKİ BİZ O YILA KADAR YAŞAYAMAYIZ.AMA GELECEK NESİLLERE NE OLACAK?LÜTFEN KÜRESEL ISINMAYI ÖNLEYELİM.SİZ HALA KÜRESEL ISINMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU VEYA NE KADAR ZARAR VERECEĞİNİ BİLMİYORSUNUZDUR.ZAMANINIZI BİLGİSAYARIN VEYA OYUN BAŞINDA GEÇİRECEĞİNİZE BİRAZ KÜRESEL ISINMANIN ZARARINI OKUYUN SİZ DE BENİ İYİ ANLARSINIZ.DÜNYADAN BAŞKA YAŞANILACAK YER YOK.DÜNYAYI VE YURDUNZU SEVİYORSANIZ HADİ EL ELE VERELİM ÖNLEYELİM.SİZ NE DERSİNİZ?
Türkıyeye sahip cıkmalıyız. Bu da dilimizi, kimliğimizi korumaktan geçer. Yoksa çocuklarımızın soruları bize böyle yönelir. Ben 18 yaşına girdim. Sen ise 41’indesin. Kızın olarak sana bir çift sözüm var baba, lütfen beni dinler misin?
Bizim bayrağımızda sizin zamanınızda ‘ay-yıldız’ varmış, neden şimdi haç işareti ve anlamını bilmediğimiz renkler var baba?
İki arkadaş okulda tavan arasında eski bir atlas bulmuştuk, o atlasta gördük, daha önce Edirne’den Kars’a kadar Türkiye toprağı imiş, şimdi neden o haritanın 1/5’ine Türkiye diyoruz?
Filistinliler’in zamanında topraklarını parça parça satarak İsrail’in kurulmasına sebep olduklarını hiç mi bir yerde okumadınız da, topraklarımızı sattırıp şimdi bu ufacık alana bizi hapsettiniz? Siz atalarınızdan böyle mi aldınız bu toprakları, emaneti böyle mi korudunuz? Günden güne topraklarımız satılırken siz uyuyor muydunuz baba?
Baba, küçükken herkesin beni Aybüke diye çağırdığını hatırlar gibiyim. Şimdi neden bana Angel diyorlar, kulağıma Angel ismini ezanla sen mi söyledin?
Bizim evin önünden tanklarla geçen Amerikan askerleri kim baba? Her gün bize hakaret ederek ve sizi her gördükleri yerde coplayarak demokrasi mi getirdiler baba? Bize okulda demokrasinin tanımını daha farklı öğrettiler sanki
Elime geçen gün bir kitap geçti baba, senin gençliğinden kalan. Biz Ankara’ya taşınmazdan önce memleketimizin ismi Gaziantep’miş ve 6317 şehit vererek “Gazi”lik unvanını kazanmış. Neden şimdi oraya Kürdistan diyorlar baba?
Baba, hani sizlere Kürtler’le Türkler kardeştir demişler, peki kardeşlerim neden bizi öldürüp ülkemizde ayrı devlet kurdular?
Şimdiki Kürdistan toprağında yer alan Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirmişler ve sen o dönemde gençtin, hiç mi kanın donmadı baba? Neden hesap sormadınız bunları görmezden gelen yöneticilerinize?
Türk’üm demek suç mu?
BABA, Türkiyeli ne demek, biz Türk çocuğu değil miyiz, soyumuz belli değil mi bizim? O kitapta okumuştum, “Ne mutlu Türk’üm diyene” yazıyordu. Peki, baba ben neden mutlu değilim. Türk’üm demek suçsa ve kötü bir şeyse, siz eskiden neden söylerdiniz?
Baba, biz Kurtuluş Savaşı denen bir şey yaşamışız, kitaba göre dünyanın gördüğü en şanlı savaşmış ve o savaşta 4 milyon şehit vermişiz. Madem bu vatandan bu kadar kolay vazgeçecektiniz de neden o kadar şehit verdiniz?
Hiç mi kitap okumadınız, hiç mi sizi uyaran olmadı, hiç mi göremediniz ülkemizin peşkeş çekildiğini, eğer farkında olduysanız ve duygusuzca evinizde oturduysanız sizin o hainlerden ne farkınız kaldı? Allah’ın huzuruna hangi yüzle çıkacaksınız baba? “Vatan sevgisi imandandır” diye bir hadis varken hadi diyelim ki Türklüğünüzden vazgeçtiniz, bari İslam’ın emrine uysaydınız.
Ne zaman titreyeceksiniz?
SENİN eski cd’lerden dinledim baba, bizim de bir İstiklal Marşımız varmış, o marşı yalnızca körü körüne ezberlediniz mi? Atalarımız sizi her fırsatta uyarmış, demiş ki, “Ey Türk titre ve kendine dön.” Baba ne zaman titreyeceksiniz, Ankara’yı da kaybettikten sonra mı? Bundan 13 yıl önce titremediyseniz eğer artık hiç bir şey titretemez sizi.
Baba, sen son bağımsız olan Türkiye Cumhuriyeti’ni gördün.”Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” diyebilecek bir Hasan Tahsin, bir Şehit Şahin, bir Sütçü İmam yok muydu aranızda? Yazıklar olsun baba sizin gençliğinize…
Ben bu siteyi cok seviyorum.
Aslında daha iyi olabilirdi bence yine de iyi. Mesela örnekler verebilirdiniz de; ya da ayrı yazılır, birleşik
kesir, tümleyen, yeterlilik bunlar gibi örnekler olabilirdi.
‘Türkçenin’ derken ‘nin’ ayrı mı yazılır yoksa birleşik mi yazılır?