Türkçe, Yarınların Güvencesi
(27.09.2007)
Dile sahip çıkmanın varlığımıza‚ birliğimize sahip çıkmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‚ köklü‚ zengin bir dil olan Türkçe’ye mutlaka sahip çıkılması gerektiğini söyledi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‚ Türkçe’nin yaşadığı sorunlar bulunduğunu‚ bu olumsuzlukları aşma konusunda imkan ve araçlara sahip olduklarını dile getirerek‚ “Türkçe bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de varlığını‚ diğer dillerle etkileşimini sürdürecektir. Türkçe yok olmayacak hep varolacaktır” dedi.
Türk Dil Kurumu tarafından 75’inci Dil Bayramı nedeniyle Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen törende konuşan Gül‚ Türkçe’nin zengin ve köklü bir dil olduğunu vurguladı.
Türkçe’nin sorunları:
Türkçe’nin yaşadığı sorunların çoğunun dilin kendisinden kaynaklanmadığını ifade eden Gül‚ Türkçe’nin konuşuru olan herkesin her türlü ihtiyacına yanıt verdiğini kaydetti. Gül‚ Türkçe’yi işlemek‚ geliştirmek‚ o dille konuşan‚ düşünen‚ duygularını ifade eden bizlerin işi olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Eğer bir sorun varsa Türkçe’de değil‚ dilimize karşı sorumluluklarını yerine getirmeyenlerdedir. Diller sürekli değişmektedir. Dili‚ durağan‚ standardı bir kere belirlendikten sonra değişmez‚ değiştirilemez bir olgu olarak algılamak yanlıştır. Bizler nasıl ki yüz yıl öncesinin Türkçesi’ni konuşmuyorsak‚ yüz yıl sonra gelecek kuşaklar da bizim Türkçemizi konuşmayacaklardır.”
Dile sahip çıkmanın varlığımıza‚ tarihimize‚ kültürümüze‚ birliğimize‚ yarınlara sahip çıkmakla eş değer olduğunu belirten Gül şunları söyledi:
“Dilimizin korunup geliştirilmesinde en büyük sorumluluk Türk Dil Kurumu’na‚ üniversitelerimiz başta olmak üzere‚ bütünüyle eğitim kurumlarımıza‚ devlet teşkilatımıza‚ edebiyatçılarımıza‚ bilim adamlarımıza‚ sanatçılarımıza‚ aydınlarımıza ve yayınlarıyla geniş kitlelere seslenen basınımıza düşmektedir. Anadil bilimcinin kazandırılacağı ilk ve orta öğretimde bu konuya özel hassasiyet gösterilmesi gereklidir.”
“Dil bayramının ruhuna yersiz karamsarlıklar değil‚ dilimizin zenginliğinin‚ etkinliğinin‚ işlevselliğinin farkına vararak‚ dilimizle gururlanmak ve coşku duymak yaraşır” diyen Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:
“Devlet dili‚ edebiyat dili‚ bilim dili‚ aynı zamanda halkın yaşayan dili Türkçe’nin en güçlü dönemini yaşadığı günümüzde‚ konuşur sayısı 10 bini aşmayan diller için söylenen yok olma tehlikesinin‚ 70 milyonu içeride‚ 200 milyonu dışarıda konuşuru olan Türkçe için geçerli olduğunun vurgulanması anlaşılır değildir. Onun için son yıllarda Türk Dil Kurumu bünyesinde de yapılageldiği gibi‚ Türkçe’nin güçlü yönlerini gösteren gelişmeleri ön plana çıkarmanın daha yararlı olduğu düşüncesini taşıyorum.”
Dil‚ yabancı istilasından kurtarılmalı:
TBMM Başkanı Köksal Toptan‚ diline önem vermeyen toplumların başka kültürlerin etkisi altına girmeleri ve kültür yozlaşması yaşamalarının kaçınılmaz olduğunu belirterek‚ “Köklü tarihi geçmişe sahip ve en kıymetli hazinemiz olan Türkçemizi yabancı kelimelerin istilasından koruyarak doğru ve güzel kullanma konusunda herkesin hassas davranması ortak arzumuzdur” dedi.
Cumhuriyet’in kurucu iradesinin öngördüğü kültürün‚ milli köklerden beslenen evrensel değerlerle barışık bir nitelik taşıdığını anlatan Toptan‚ Atatürk’ün kendi köklerinden‚ kendi toprağından beslenmeyen bir fidanın büyüyüp serpilemeyeceğini iyi bildiği için tarihin ve dilin öğrenilmesine öncelik verdiğini anlattı. Toptan‚ Atatürk’ün‚ Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken ve devrimleri gerçekleştirirken dili milli birliğin en önemli unsuru olarak gördüğünü söyledi.
Kaynak: İnternethaber – Türkcan