Türkler ve Temizlik

Tarihte hamamı ilk olarak Roma’lılar kullanmıştır. Roma’lılardan Bizans’lılara onlardan da Osmanlı’lara geçen hamam müessesesi altın çağına Türkler’le birlikte kavuşmuştur. Öyle ki, hamam kelimesi yerine Türk Hamamına bırakmıştır. 1500’lü yıllarda Osmanlı İmparatorluğunda hamamı olmayan köy çeşmesi olmayan sokak kalmamıştır.

Yine aynı yıllarda Osmanlı ülkesine su medeniyeti denmesinin sebebi, tarih boyunca Türklerin temizliğe düşkün bir miller olmalarıdır.Unutulmamalıdır ki Avrupa’lılar 19. yüzyıla kadar yıkandıkları takdirde hasta olacaklarına inanıyorlardı. Ağır kokulu parfümlerin icadı da işte bu yıkanmama olgusuna dayanır.

1552 yılında Türklere esir düşüp Kaptanı Derya Sinan Paşa‘nın yanında kölelikten gözde hekimliğe yükselen İspanyol Pedro yazdığı Kanuni Devrimde İstanbul isimli kitabında şöyle der.”Türklerin bize haklı olarak yönelttikleri tenkitlerin başlıcası kirli oluşumuzdur. İspanya‘da ömrü boyunca iki kere yıkanmış hiçbir kadın ve erkek yoktur. Türk hamamlarında çok su harcanır. Dünya da İstanbul kadar çeşmesi olan hiçbir şehir yoktur. Her sokakta muhakkak bir çeşmeye rastlanır. 1665 yılında Paris’te yayınlanan “Levant” isimli eserde Türkler çok yaşarlar ve az hasta olurlar. Bizim memleketlerde ki böbrek hastalıkları ve daha bir sürü tehlikeli hastalıkların hiçbirini bilmezler. Öyle zannediyorum ki Türklerin bu mükemmel sıhhatlerinin başlıca sebeplerinden biri de sık sık hamama gitmeleri ve temizliklerine gösterdikleri muazzam özen.”

osmanlida-turk-hamami

Uzun yıllar ülkemizde kalan bir başka Seyyah Edmando ge Amic 1883 yılında Paris‘te yayınladığı “Consranttingple” isimli eserinde temizlikle ilgili olarak Türkler hakkında şunları yazmıştır. “Eller ayaklar tertemiz. Yamalı kıyafet pek az hele kirlisi hemen hiç yok.” Türkler sadece bedenlerine değil yaşadıkları yerin temizliğine de özen gösterirler.

Türklerin evlerinde uydukları temizlik kuralları 19. asırda yaşayan İskoçya’lı Asilzade İngiliz millet vekiline şu satırları yazdırmıştır. “Türklere göre evlerde insanlar gibi tertemiz ve kirlenmemiş olarak durmalıdır. Bundan dolayıdır ki hiçbir moda veya özenti Türkleri ayakkabılarını kapı dışında çıkarmaktan alıkoyamaz.”

Fatih Sultan Mehmet‘in kendi parasıyla kurdurduğu bir vakfa sokaklardaki göze hoş görünmeyen tükürükleri kum ve kireçle kapatmaları görevini vermesi Türklerin 14. asırda nasıl bir temizlik medeniyetine sahip olduklarını da göstermektedir. Her sokağa çeşmeler kuran, en ücra köylerde dahi hamamlar açan, ellerini yıkamadan sofraya oturmayan, evlerine ayakkabıyla girmeyen, yaşadığı yerin tertemiz olmasını sağlayan, hela kültürünü geliştiren ve yaygınlaştıran Türkler tüm dünya halkları içinde her zaman temizliğe en çok önem veren millet olmuştur.

Sınavlara Hazırlık Arama Robotu
YGS & LYS TEOG KPSS TUS KPDS Ehliyet Sınavı PMYO JANA

Seçim esnek olup ilgili alanları seçiniz, Örneğin ehliyet sınavı için branş olarak matematik seçmeyiniz :)