RASAT; tasarımı, projesi ve üretimi tamamen Türkiye'de gerçekleştirilen yerli ve milli ilk yer gözlem uydusudur. RASAT, BİLSAT uydusundan sonra ikinci uzaktan algılama uydusu olarak üretilmiş ve dış destek olmadan TÜBİTAK uzay tarafından tasarlanmıştır. Rusya Kazakistan sınırında bulunan Orenburg bölgesinden 17 ağustos 2011 tarihinde uzaya gönderilen RASAT, 969 saniye içerisinde yörüngeye yerleşmiştir. 18 Ekim 2011 tarihinde de RASAT tarafından çekilen yeryüzü resimleri TÜBİTAK yer istasyonuna indirilmeye başlanmıştır.
RASAT 3 yıllık bir çalışma ömrüne sahip olup 685 kilometre yükseklikte Güneşle eşzamanlı bir yörüngede yerleşmektedir. 15 metre yer örneklem mesafesi kapasitesine sahip olan RASAT; haritacılık, afet izleme, kirlilik ve çevrenin izlenmesi ile şehircilik ve planlama hedeflerine yönelik olarak görev yapmaktadır.
BİLSAT Türkiye'nin yerli ve milli kaynaklarla üretmiş olduğu uzaktan algılama özelliğine sahip ilk yer gözlem uydusudur. Rusya'nın Plasteks bölgesinden Cosmos 3 fırlatma aracı ile uzaya gönderilen BİLSAT 27 Eylül 2003 tarihinde 5 yıllık bir görev ömrüne sahip olarak fırlatılmıştır.
700 kilometre yükseklikte ve güneş ile eş zamanlı bir yörüngede bulunan BİLSAT; 7,6 metre yer örneklem mesafesine sahiptir. Haritacılık, afet izleme, kirlilik ve çevrenin izlenmesi ile şehircilik ve planlama amaçlarıyla görev yapmaktadır. BİLSAT, dairesel bir yörünge izlemektedir. TÜBİTAK Uzay tarafından geliştirilen çok bantlı kamera ve görüntü işleme donanımına sahip bir sistem tarafından test edilmektedir.
Göktürk – 2 TÜBİTAK Uzay ve TAİ işbirliği ile geliştirilen keşif gözlem uydusudur. Çin'in İguana Fırlatma Üssü'nden 18 Aralık 2012 tarihinde fırlatılan Göktürk – 2, 409 kg ağırlığında olup 5 metre renkli çözünürlüğe sahiptir.
2007 yılında yapımına başlanan Göktürk-2'nin donanımlarının %80'i, yazılımlarının ise %100'ü Türk Mühendisler tarafından tasarlanmış ve üretilmiştir. Toplamda fırlatılmasına kadar olan sürede 20 milyon euroya mal olan Göktürk-2 fırlatılmasından 12 dakika sonra yörüngesine oturmuş ve 700 kilometre yüksekliğe çıkmıştır.
Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın hizmetine ve envanterine verilmiş olan Göktürk- 2 Türkiye ve civarında aldığı görüntüleri anında Türk yetkili mercilerine indirmektedir. Güneşle eş zamanlı yörüngeye oturmuş olan Göktürk-2 dünyanın istenilen herhangi bir noktasından da görüntü alabilmektedir.
Göktürk- 2 projesi ile uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve altyapı geliştirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının milli imkânlarla karşılanması amaçlanmaktadır. Göktürk – 2 Türk Silahlı Kuvvetleri için istihbarat elde etmede en büyük envanterlerden birisi olmuştur.
Göktürk-1 Türk Havacılık Ve Uzay Sanayi anonim Şirketi ve Aselsan Teknoloji tarafından tasarlanmış ve Milli Savunma Bakanlığı'nın hizmetine sunulmuştur. 50 santimetreye kadar yüksek çözünürlüklü görüntü alma özelliğine sahip olan Göktürk-1, 5 Aralık 2016 tarihinde Fransız Guyanası'ndan fırlatılmıştır. 6 inç çözünürlüklü uyduya sahip olan ve hiçbir coğrafya kısıtlaması olmaksızın dünyanın herhangi bir yerinden kesip yapma özelliğine sahip olarak tasarlanan Göktürk-1 haritalama ve planlama, arazi örtüsü araştırması, jeoloji, ekosistem izleme, felaket yönetimi, çevre kontrolü, kıyı bölgesi yönetimi ve su kaynakları alanlarında kullanılmaktadır. Güneşle eş zamanlı bir yörüngeye sahip olan Göktürk-1 Türk Silahlı Kuvvetleri'nin istihbarat hedeflerine yönelik olarak da görüntülü temin etmektedir.
Göktürk-3 Aselsan ve TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü destekleriyle Türk Havacılık ve Uzay Sanayi Anonim Şirketi TUSAŞ tarafından geliştirilecek olan sentetik açıklıklı radar ve yer gözlem uydusudur. Milli Savunma Bakanlığı envanteri için üretilecek olan Göktürk-3 kara ve hava sularında herhangi bir kısıtlama olmaksızın dünyanın her noktasını gece ve gündüz görüntüleme özelliğine sahiptir. Yüksek çözünürlüklü olacak ve 50 santimetreden daha küçük alanları görüntüleyebilecek olan Göktürk-3'ün 2019 yılı sonunda fırlatılması düşünülmektedir.
[ad3]
Türkiye'nin sağlıkta ilerleme kaydettiği alanlardan birisi de şehir hastaneleridir. Vatandaşların kaliteli ve düzenli bir biçimde sağlık hizmetlerinden yararlanmasını amaçlayan Şehir hastaneleri kamu ve özel sektör işbirliği modeli ile geliştirilmiş olup sağlık hizmetlerinin kaliteli bir şekilde yaygınlaştırılması için hizmete sunulmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü verileri doğrultusunda kamu ve özel şirket ortaklığı ile açılan şehir hastaneleri 2017 yılında Yozgat, Mersin, Isparta ve Adana'da hizmete sunulmuştur.
2018 yılı sonunda hizmete açılan Kayseri Şehir Hastanesi ile birlikte Ankara Bilkent, Manisa, Kayseri, Eskişehir ve Elazığ'da da şehir hastanelerinin açılması planlanmaktadır. 2019 yılında ise 6 şehir hastanesi daha hizmete açılacaktır.
2019 yılı sonunda; açılacak ve açılmış olan şehir hastanelerinin toplam yatak kapasitesi 10 bini bulacaktır. 2020 yılının sonuna kadar da Gaziantep, Kocaeli, İstanbul, İkitelli, İzmir Bayraklı ve Şanlıurfa Şehir Hastanesi ile yatak kapasitesi 18 bin civarında olacaktır. 2021 yılı sonuna kadar toplamda 28 şehir hastanesinin açılması planlanmaktadır. Yatak kapasiteleri 40 binin üzerine çıkacaktır.
Otoyol-5 olarak da tanımlanan İstanbul-İzmir Otoyolu; İstanbul ve Bursa'yı birbirine bağlayan, oradan İzmir'e kadar uzanacak olan otoyol projesidir. En önemli geçiş güzergâhlarından birisi Osmangazi köprüsüdür. Proje ile birlikte mevcut devlet otoyollarındaki trafik yoğunluğunu en aza indirmek, zaman ve yakıt tasarrufu sağlamak ve otoyolun geçeceği bölgelerin gelişimine katkı sağlamak hedeflenmektedir. Otoyolun bazı bölümleri ücrete tabi olmakla birlikte Bursa – Karacabey ve Akalan gişeleri ile Karasulu Kavşağı ücretsiz otoyol olacaktır. Yap-işlet-devret modeliyle inşa edilmekte olan otoyolun yapım süresi 7 yıl sürecektir. Toplam 407 kilometre uzunluğunda olacak Otoyol-5 Projesi 2020 yılında açılacaktır.
Ovit Dağı Tüneli rize – Erzurum Karayolu üzerinde İkizdere – İspir mevkiindeki Ovit Dağı Geçidinin karayolu ile geçilmesini amaçlayan bir ulaşım projesidir. 14.346 kilometrelik Rize – Erzurum yolunun 1710 kilometresi Ovit Dağı Tüneli kapsamında açılmıştır. Ovit Dağı Tüneli dünyanın en uzun çift tüplü karayolu tünel projesidir.
13 Haziran 2018 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Ovit Tüneli Türkiye'nin en uzun, Avrupa'nın 2. , dünyanın da en uzun 3. çift karayolu tüneli olarak tarihe geçmiştir. 13 Mayıs 2012'de temeli atılan ve yaklaşık 800 milyon TL'ye mal olan Ovit Tüneli'ni Karayolları Genel Müdürlüğü finanse etmiştir. 14.3 kilometre uzunluğuna sahip olan Ovit Tüneli 2+2 şerit olarak hizmet vermektedir. Ovit Dağı Tüneli daha önce Sultan İkinci Abdülhamid tarafından da proje olarak tasarlanmış ve 132 yıl sonra hizmete açılmıştır. Tünel üç buçuk yılda tamamlanmış olup bağlantı yolları ile beraber 17 kilometreyi aşan bir uzunluğa sahiptir.
Yusufeli Barajı; Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen 270 metre gövde yüksekliği ile dünyanın en yüksek 7. Barajı olan bir Hidroelektrik Santralidir. Tam kapasite çalışmaya başladığında yılda 540 megavat elektrik gücüne sahip olacak Yusufeli Barajı'nın yıllık 1 milyar 888 milyon kilovatsaat elektrik üretmesi düşünülmektedir. Diğer bir deyişle Yusufeli Barajı Türkiye Elektrik tüketiminin binde 7'sinin karşılayacaktır.
Yusufeli Barajı 2 milyar 130 milyon metreküp depolama kapasitesine sahip olup, Çoruh Nehri üzerinde kurulacak olan bentler içinde en yüksek depolama kapasitesine sahip hidroelektrik santralidir. Yusufeli Barajı'nın tamamlanmasıyla birlikte Yusufeli Barajı'nın üreteceği debi ile yapılacak yeni projelerde de daha az maliyetle daha çok elektrik enerjisi üretimi sağlanacaktır.
Yusufeli Barajı'nın su tutmasıyla birlikte Yusufeli ilçesi ve 3 köyü sular altında kalarak yaklaşık 20 bin nüfus başka yerlere göç etmek durumunda kalacaktır. 19 Mayıs 2019 yılında açılması beklenen Yusufeli Barajı Türkiye'nin en büyük hidroelektrik santrallerinden birisi olacaktır. Yusufeli Barajı'nın ihalesini Limak, Cengiz ve Kolin firmaları yaklaşık olarak 487 milyon TL'ye almışlardır.
Turkuaz Kart Amerika'daki Green Card yahut Avrupa Birliği'ndeki Mavi Kart gibi çalışacak olan bir sistemdir. Green Card ve Mavi Karttan farklı olarak Turkuaz Kart nitelikli yatırımcı ve nitelikli işgücünü Türkiye'ye çekmek için oluşturulmuştur.
Turkuaz Kart için kullanım süresi 3 yıldır ve Turkuaz Kart içerisinde bir puanlama sistemi mevcuttur.
İlk 3 yıl içerisinde düzenli rapor bildiren ve puanlarını koruyan yabancı kullanıcılar, Turkuaz Karta süresiz olarak sahip olurlar.
Turkuaz Kart sahiplerinin Türkiye'de bulundukları ilk yıl içerisinde çalışmaya başlamaları gerekmektedir.
Turkuaz Kart sahipleri 5 yıl sonunda Türk vatandaşlığına başvuru yapabilirler.
Turkuaz Kart sahiplerinin Türkiye'de vatandaşlık alabilmek ve hizmetlerden daha kolay yararlanabilmek için bir ev sahibi olması onlar için artı bir avantaj ifade etmektedir. Aksi halde Turkuaz Kartları iptal edilir.
Türkiye'de resmi olarak çalışan yabancılar açısından büyük bir fırsat olan Turkuaz Kart Türkiye'de en az 2 yıl bulunan yabancılara da verilmektedir. Bu yabancılar Türkiye'de çalışma ve oturma iznine sahip olabilir, istediği işverenin yanında farklı prosedürlere bakılmaksızın çalışabilir yahut kendi işini kurabilir.
Turkuaz kart sahipleri askerlik yükümlülüğü ve oy kullanma hakkı haricinde Türk vatandaşlarının sahip olduğu bütün haklardan yararlanabilir.
18 yaşından küçük olan çocuklar Türkiye'de kaldıkları süreye bakılmaksızın Türk vatandaşlığına geçebilir. Kendi ülkelerinde yahut başka ülkelerde bilim, sanat, spor gibi alanlarda başarı göstermiş olan yabancılar Turkuaz Kart sistemine kısa sürede dâhil edilirler. Diğer yandan Türk kültürünü, Türk mutfağını sanatını ve Türk İş dünyasının yabancı ülkelere tanıtabilecek diğer insanlar da Turkuaz Kart sahibi olabilir.
Fatih Projesi eğitimde teknolojinin daha sık ve yoğun kullanımını hedefleyen Milli Eğitim Bakanlığı'nın geliştirmiş olduğu bir eğitim projesidir. Proje Milli Eğitim Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı işbirliği ile Türkiye'de eğitim veren tüm okullardaki öğretmen ve öğrencilere birer tablet bilgisayar seti ve etkileşimli tahta hizmeti vermektedir. Bu hizmetler tamamen ücretsiz olup proje ile bilgi toplumu ve eğitim teknolojisini eğitimde yararlı kılmak hedeflenmiştir. Öncelikli olarak ortaöğretimde yani tüm liselerde uygulanmakta olan proje, ikinci olarak ortaokulda ve son olarak da ilkokulda uygulanmaya başlamıştır.
Proje Türkiye'de birinci aşamayı tamamlamıştır. Fatih Projesi kapsamında her okula en az 1 adet çok amaçlı fotokopi makinesi, etkileşimli tahta, doküman kamera ve mikroskop kameranın bulunduğu akıllı bir sınıf oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu teknoloji sınıfı diğer dersliklerden ayrı olarak tasarlanmaktadır.
Öğretmenler Fatih Projesi kapsamında eğitimler almaktadır. Bu eğitimler sonrasında öğretmen kılavuz kitabı olmak üzere birçok resim, video, doküman ve belge sistem üzerinden akıllı tahtaya ve öğretmen tablet bilgisayarını yüklenmektedir. Ayrıca internet sistemi de Ulaştırma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde ücretsiz olarak sağlanmaktadır.