Eğer YGS ve LYS dönemine girdiyseniz ki sınav ismi sürekli değişiyor yeni adıyla YKS diyebiliriz, muhtemelen endişe, kaygı ve stres altındasınızdır. İçten içe hissedilen başarısızlık korkusu ve en kötüsü de bu dönemde küçük aksaklıklar, motivasyon eksiklikleri ya da her şeyin üst üste binmesi sonucu bu sorumluluğun altından kalkılamayacağının hissedilmesiyle öğrencinin pes etme yolunu seçmesidir.
Lise son sınıf öğrencilerinin üstlenmesi gereken bir sürü sorumluluk vardır ve bunlar arasında okulda verilen ödevler, okuldaki sınavlar ve öğrencinin ders çalışma programının aksamaması gibi durumları sayabiliriz. Öğrenci hem okul hayatını yürütmeye çalışırken hem de düzenli olarak hazırlanması gereken YGS ve LYS gibi sınavların yükünü üstlenmeye çalışır. Çalışılan ve ihtiyaç duyulan onca bilgiyi hafızada tutmak ve kullanabilmek oldukça güç bir iştir. Şimdi sizlere bu işi kolaylaştırabilecek ders çalışma tekniklerinden bahsedeceğiz. Bu teknikler yardımıyla bilgileri daha hızlı ve verimli bir şekilde öğrenebileceğinize emin olabilirsiniz.
İnsanın çalıştığı konulara şöyle bir baktığında “Bu benim ne işe yarayacak?” sorusunu sorması pek de yararlı olmayabilir. Bu soruyu okul yıllarımızda hemen hepimiz en az bir kere sormuşuzdur ve aslında sorunun temeli de bu yaklaşımdan kaynaklanıyor. Öğrendiğiniz şeylerin sizi siz yapan benliğinize katkısı olduğunu ve her öğrendiğiniz yeni bilginin sizin dünyayı daha iyi anlama ve anlamlandırmaya yaradığını unutmayın. Üniversite sınavını bölüm sonu canavarı gibi düşünüp, çalışmanız gereken dersleri de geçmeniz gereken ara seviyeler olarak görün. Bu seviyeleri atlayarak sonunda canavarla karşılaşıp onu da alt etmeyi başaracaksınız.
Programlar ülkemizde pek de başarılı bir yöntem olarak görülmez ve bunun sebebi programların öğrenciye göre uygun olarak hazırlanmamasıdır. Çalışma yükü çok ağır, çalışma saatlerine uyulması zor bir program öğrenciyi daha fazla strese sokacak ve başarı oranını düşürecektir. Size uygun ve en önemlisi zamanın iyi değerlendirildiği bir çalışma programını aksatmadan uygulamaya çalışmak, size kesinlikle başarı getirecektir.
Bu madde evde kendi kendinize uyguladığınız deneme sınavları veya zamanlı çözdüğünüz testler için geçerli değildir. Bu madde özellikle konu okumaları ve tekrar yaparken, yani daha durağan ve dikkatin çabuk dağılabileceği çalışma esnasında kullanılabilir. Kendinize 20-50 dakika gibi bir ders saati belirleyin ve bu saat sona erdiğinde 5’er dakikalık molalar uygulayın. Mola süresince sandalyenizden kalkıp hareket edin, yürüyün, zıplayın, koşun. Beyninize kan gidişini hızlandıracak herhangi bir şey yapın.
Kendinize çalışmak için güzel bir yer seçin. Örneğin bu odanız olabilir fakat her gün odanıza kapanıp saatlerce ders çalışmak bir süre sonra sıkıcı ve boğucu hissetmenize neden olabilir. Eğer evinizin yakınlarında kütüphane veya içinde kütüphane bulunan gençlik merkezleri varsa zaman zaman buralarda da ders çalışmanızı öneririz. Kendinize çalışmak için seçeceğiniz yer kendi ders çalışma ortamı tercihlerinize göre değişiklik gösterecektir. Örneğin bazı öğrenciler sessiz sakin kafelerde ders çalışmayı tercih edebilir. Bu sese karşı çok da duyarlı olmadıklarını gösterir ve bazı araştırmalar hafif sesli ortamın ders çalışma temposunu arttırdığını ortaya koymuştur. Fakat tabii ki yüksek sesli müzik içeren, çok kalabalık, insanların bağırarak konuştuğu ortamlarda ders çalışmaktan kaçının.
İnsanın zihninin yoğun olması bir işe odaklanmasını en çok zorlaştıran durumdur. Eğer aklınız düşüncelerle dolu ise ve bir türlü derse odaklanamıyorsanız zihninizi boşaltmaya çalışın. Bunu gerçekleştirmek için isterseniz önünüze beyaz ve boş bir sayfa alın ve zihninizdeki bütün düşünce ve problemleri yani aklınızı meşgul eden şeylerin hepsini bu kağıda dökün. Yani bir nevi içinizi kağıda dökün. Hepsini yazmayı bitirdikten sonra göreceksiniz ki zihniniz daha rahatlamış ve ders çalışmaya hazır bir hale gelmişsiniz.
Ders çalışmak ve zihni yormak kan şekerini düşüren bir eylemdir. Eğer dikkatinizi kaybetmeden uzun süre ders çalışmak istiyorsanız, yanınıza atıştırabileceğiniz yiyecekler alıp kan şekerinizin düşmesini beklemeden yani tam olarak acıkmadan bu atıştırmalıkları tüketebilirsiniz. Ancak bunları soru çözerken veya dersin ortasında tüketmeniz o andaki bilgi öğreniminizi engelleyeceğinden atıştırmalıkları kendinize ayırdığınız molalarda tüketmenizi tavsiye ederiz.
Bir konuyu okurken yalnızca okuyup geçmek pek verimli bir yöntem değildir. Okuduğunuz konuda önemli gördüğünüz yerleri, ana noktaları belirlemenizde ve bunları not almanızda fayda var. Her okuduğunuz yeni konuda en önemli noktaları bulup işaretleyerek ve anlamadığınız kısımların yanına soru işaretleri koyarak dersteki ilerlemenizi de kaydetmiş olursunuz. Size çok karmaşık gelen konuları kendi cümlelerinizle daha sade bir dille not almak, konuyu anlamanızı kolaylaştıracaktır. Okumayı pasif bir aktivite olarak gerçekleştirmek yerine hareketli yani aktif bir aktivite haline getirmek yine sizin elinizde. Ayrıca sözel dersleri çalışırken renkli kalemlerle altını çizmek ve önemli kısımları yine bu renklerle belirtmek görsel hafızanızda da yer edeceğinden gerektiğinde hatırlamanızı kolaylaştırır.
Formüller gibi ezberlemenin güç olduğu durumlarda kendinize hemen çalışma kartları hazırlayın. Kartın bir yüzüne formülü diğer yüzüne de formülün ne için kullanıldığını yazın. Bunu kendinize bir oyun haline getirin ve kartları hep saklayın. Vakit buldukça tercihen öğrenene kadar her gün, bu kartları rastgele çekip arka yüzünü, bakmadan söylemeye çalışın. Bu yöntemi aynı zamanda yabancı dil öğrenirken kelimeleri ezberlemek amacıyla da kullanabilirsiniz.
İstatistikler bize gösteriyor ki Asyalı öğrenciler üniversite sınavlarında Amerikalı öğrencilerden daha başarılıdır. Bunun başlıca sebebi tabii ki Asyalı öğrencilerin daha disiplinli olmasıdır fakat Amerika’da yapılan psikolojik bir araştırma bizlere gösteriyor ki Asyalı öğrencilerin grup halinde çalışıp birbirlerine hem ders anlamında hem de psikolojik anlamda destek olması onları daha başarılı öğrenciler haline getiriyor. Amerikalı öğrenciler ise daha çok tek başlarına çalışmayı tercih ediyor ve bu yüzden başarısız olduklarını düşündükleri ya da anlayamadıkları konuları telafi etmede daha çok zaman kaybediyorlar. Siz de zaman zaman sizin gibi verimli ders çalışmak isteyen arkadaşlarınızla birlikte çalışma grupları oluşturabilir ve bilgi paylaşımında bulunabilirsiniz.