Vah Türkçem Vah!
Nerede kutladınız yeni yılın ilk saatlerini? Büyükşehir Belediyesi'nin davetlisi olarak Cumhuriyet Meydanı'na mı gittiniz yoksa? Eğer gittiyseniz, yeni yıl afişinin yabancı dilini sökebilenlerdensiniz demek ki?
Büyükşehir Belediyesi'nin yılbaşı eğlenceleri için kentin her yanına astığı afişi görmeyen var mı? Belki vardır diyerek afiş içeriğini özetleyelim:
“2006 Yeni Yılı Cumhuriyet Meydanı'nda birlikte kutluyoruz. DJ Show/ Tango İzmir Dance'n Sport / Mc and Dance Show (Ersin and Superstarz Dance) Pamela / Mazhar Fuat Özkan / Lazer Show / Dance / DJ Show.”
Anladınız mı?
Vah Türkçem vah!
Kendi diline saygı göstermeyen yetkililerin, başka dillere nasıl balıklama atladıklarını ve dildeki yozlaşmanın nerelere kadar yayıldığını göstermiyor mu bu afiş? Her yıl dil bayramında, Türkçe gülüp, Türkçe ağlamanın bile zorlaştığının altını çizdiğimiz ortamda, görsel çirkinliklerin önüne geçeceğini umduğunuz yetkililerin hazırlattığı afişteki her yabancı harf, Türkçe'yi sevenleri bir yanından vuran oklara döndü; yaralıyız.
Oysa, ulus olmanın en büyük şartlarından biridir dil birliği. Ve dil birliğine açık saldırı ve yok etme projesi, fark ettirmeden yaşamımızın her alanına sızıyor yavaş yavaş, Türkçenin güzelliklerini yok ediyor bir bir. Yabancı dillerin istilası örümcek ağı gibi yaşamımızın her alanını sarıyor; kımıldayamıyoruz.
Afişlerle, broşürlerle, reklamlarla yaşamımıza giren bu kirlenmeyi altı yavaş yavaş ısıtılan ve kaynadığının farkında olmayan kurbağa gibi kanıksıyoruz.
Yale Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan ve bir toplantı için 1994 yılında Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun, o günün gazetelerinde satır aralarına sıkışmış sözlerine bir kulak verelim isterseniz. Hani, ibretiâlem derler ya, öyle bir konuşma.
“Devletin üst düzeyindeki insanlar Türkçeyi İngilizce ile karıştırarak konuşmaktan, yazmaktan böbürleniyor. Bu haysiyetsizliktir. Afişler, sokak adları, lokanta isimleri İngilizce. Oysa Türkçe güzel ve her alana uygun matematiksel yapısı olan bir dil.”
Yaşam alanlarımızın yabancı sözcüklerle kuşatıldığı günümüzde Türkçe yaşamak ve Türkçe soluk almak istiyoruz. Türkçeyi yabancı kültürlerin kuşatmasından uzak tutmak konusunda duyarlı olması gereken, “İzmir bizim evimizdir diyen” Büyükşehir Belediyesi, ne yazık ki, bu afiş tasarımıyla sınıfta kaldı.
Türkçe'deki bu yozlaşma, kültürel yaşantımızda da kısırlığa yol açıyor. Türkçenin kutup yıldızı tiyatroda da gerilemenin boyutları giderek artıyor. Tiyatrolar üzerinde koparılan yaygaranın sadece iş verimi açısından olduğunu düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içindesiniz demektir. Türkçenin son kalesi olan tiyatrolar bir bir kapatılıp, ödenekli tiyatrolarda kamu reformu yasa tasarısıyla yok edilince, ohh gel keyfim gel!
Vah Türkçem vah!…
Kaynak: Gürol Tonbul – [email protected]
|» “Dilimizle İlgili Yazılar” Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Ya ben teknoloji dersi için afiş istiyorum. Ne olur yapın çarşamba gününe kadar bekliyorum.
Ya bende teknoloji dersi için afiş istiyorum.
Bu siteçok güzel olmuş.Benim ödevlerime çok işe yaradı.
TEŞEKKÜRLER BİLGİCİK