Yaprak Dökümü
(Reşat Nuri Güntekin)
Konu
Gelir düzeyinin üzerinde bir yaşam sürdürmek isteyen bir ailenin dağılışıdır.
Özet
Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır. Prensipleri kendi prensipleriyle bağdaşmayan insanlarla çalışmak istemediği için şirketteki memuriyetinden istifa eder; Üsküdar’daki evine çekilir. Ali Rıza Beyin, Şevket isminde bir oğlu ile Fikret, Neclâ, Leylâ ve Ayşe adında dört kızı vardır. Ali Rıza Bey, işten çıktığı sırada oğlu Şevket yüksek maaşla bir bankaya memur olur; evin bütün yükü onun üzerine biner. Şevket, babası gibi iyi yetişmiş, karakterli, namuslu bir gençtir. Ailesine de son derece bağlıdır. Babasının doğruluk ve namus uğruna işten istifa etmesini uygun bulur. Buna karşılık Ali Rıza Beyin hanımı Hayriye Hanım durumdan hiç memnun kalmaz.
Bir süre sonra Şevket, Ferhunde adında hafif meşrep bir kadınla evlenir. Eğlenceye düşkün olan bu kadın, birbirinden genç, güzel ve hareketli, asrî olmaya meraklı olan Neclâ ve Leylâ’nın da karakterini bozar. Bir eğlence ve moda düşkünlüğü başlar. Evde sık sık partiler düzenlenir. Evin büyük kızı Fikret, yengesi ve kardeşleriyle anlaşamadığı ve bu durumdan hiç memnun olmadığı için en az babası kadar üzgün ve kırgındır. Hayriye Hanım, sırf kızlarına koca bulmak ümidiyle evde her değişikliğe razı olur. Şevket de olanlardan memnun kalmamasına rağmen belki de karısının tesiriyle kendisini bu hevese kaptırmıştır…
Evde gün geçtikçe itibarı düşen Ali Rıza Bey tekrar işe girmeyi düşünürse de başaramaz. Eğlenceler ve toplantılar için lüzumsuz yere para harcanan evde maddî sıkıntılar başlar; kavgalar, türlü rezaletler ve sefalet birbirini takip eder. Ali Rıza Bey, çocuklarındaki bu korkunç değişiklikler karşısındaki hayret, şaşkınlık ve acı içinde kıvranmaktadır.
Evdeki bu anormal havaya ayak uyduramayacağını anlayan Fikret Adapazarı’na yaşlı, dul bir adama gelin gider. Böylelikle aile ağacının yapraklarından biri düşer. Ali Rıza Bey, çirkin durumlardan kurtarmak için kızlarını evlendirmeyi düşünür; fakat dürüst ve namuslu damat adayı bulamaz. Bu arada Şevket masrafları karşılamak için bankadan borç alır; sonra ödeyemez, hapse atılır. Böylece, ikinci yaprak düşer. Kocası hapisteyken Ferhunde evden kaçar. Bu üçüncü yaprağın düşüşü olur. Karısının kaçtığı haberini hapishanede babasından alan Şevket üzülmez, hatta bir belâdan kurtulduğu için memnun olur.
Ferhunde’nin kaçışı ile elebaşlarını kaybeden Leylâ ve Neclâ bocalarlar. Evde hakimiyet yine Ali Rıza Beyin eline geçer; toplantılara ve eğlencelere son verilir. Bu monoton hayat kızlara pek sıkıcı gelir; sırf bu havadan kurtulmak için Neclâ bin bir türlü hayaller kurarak, kendisini zengin gösteren bir Suriyeli ile evlenir. Fakat Suriye’ye gidince orada kocasının birkaç karısının daha olduğunu görür. Kendisini kurtarması için babasına mektuplar yazar. Bu dördüncü yaprağın düşüşüdür. Bu arada Leylâ kötü yola sapar.
Ali Rıza Bey, kızını evden kovar. Leylâ bir avukatın metresi olur. Bu beşinci yaprağın düşüşüdür. Bu olaydan sonra Ali Rıza Beye hafif bir inme iner.
Onu yiyip bitiren asıl hastalık içindedir. Leylâ da gittikten sonra ev büsbütün ıssız kalır. Hayriye Hanım bütün güç ve kuvvetini kaybeder. Leylâ yüzünden kocasına sık sık sitemlerde bulunur. Bunun üzerine Ali Rıza Bey, Adapazarı’na, Fikret’in yanına gider. Fakat aradığı huzuru orada da bulamaz; kalabalık bir aile hayatı içinde âdeta bir cehennem hayatı yaşayan Fikret, bütün iyi niyetine rağmen babasını yanında barındıracak durumda değildir.
Bunun üzerine Ali Rıza Bey İstanbul’a döner, hastalığı ilerlediği için eve uğramadan hastahaneye yatar. Babasının hastalık haberini alan Leylâ onu hastahaneden çıkarır, kendi evine götürür. Taksim’deki lüks apartman katında hep birlikte rahat yaşamaya başlarlar. Ara sıra yolda eski kahve arkadaşları ile göz göze gelmese Ali Rıza Bey büsbütün huzur içinde olacaktır.
Ana Fikir
Çılgın hayallerin, maddî israfların, gereksiz özentilerin hüküm sürdüğü bir ailede çöküntülerin başlaması kaçınılmazdır.
Şahıslar ve Olaylar
Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır.
Şevket, babası gibi iyi yetişmiş, karakterli, namuslu bir gençtir. Ailesine de son derece bağlıdır.
Ferhunde, eğlenceye düşkün,genç ve güzel bir kadın.
Yazar Hakkında Bilgi
REŞAT NURİ GÜNTEKİN
25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ ni bitirdi (1912). Bursa’ da başladığı (1913) öğretmenlik hayatına çeşitli okullarda devam etti. Milli Eğitim müfettişi (1931), Çanakkale milletvekili (1933-43), Paris Kültür Ateşesi ve emekli (1954) oldu, kanser tedavisi için gittiği Londra’ da öldü. İstanbul’ da Karacaahmet Mezarlığı’nda gömülü.
ESERLERİ
Gizli El (1922), Çalıkuşu (1922), Damga (1924), Dudaktan Kalbe (1925), Akşam Güneşi (1926), Bir Kadın Düşmanı (1927), Yeşil Gece (1928),Acımak (1928), Yaprak Dökümü (1930), Kızılcık Dalları (1932), Gökyüzü (1935), Eski Hastalık (1938), Ateş Gecesi (1942), Değirmen (1944), Miskinler Tekkesi (1946), Harabelerin Çiçeği (1953), Kavak Yelleri (1950), Son Sığınak (1961),Kan Davası (1955)
|» Roman Özetleri Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
çok güzel bir kitap
kim yollamıssa tşk çok işime yaradı sağ olun
kitabı da okudum süper reşat nuri gülekinin tüm romanları süper
elanur tüm dediklerine katılıyorum cnmm allah sabır vermiş aileye
çok güzel bir kitap ,kitabı okudup çok beğendim
kitabı okudum çok etkilendim acaba gerçek hayatta da çocuklarına böyle fedekarlık yapan bir baba var mı? kitabı okumanızı size tavsiye ediyorum
çok güzel özetler var sitenin devamlılığını dilerim
güzel güzel cok güzel bana bu site ödevimde cok yardımcı olacaga benziyorrr hepinize tşkrlerrrrrr
Çok teşekkür valla çok işime yaradı Allah razı olsun.
Bence de çok güzel bir kitap çok işime yaradı… REŞAT NURİ GÜNTEKİN’in bütün eserleri çok güzel…
Ben de hepinize katılıyorum. Gerçekten mükemmel bir şey olmuş bu site. Çok teşekkürler!
Ben dogancan. Gercekten guzel bir kıtap. Guzel olmasa neden tv ye çıksın kı? Ben bu kıtabı okudum ve çok guzel bir kıtap oldugunu gorusm ama ben bunu saçma dıye okumadım ama bir okudum kı gercekten cok guzel bir kıtapmış.
Ben yaprak dökümü dizisini izliyorum ve cok güzel kitaptan okumak da güzel fakat yasanmıs gibi izlemesi daha iyi oluyor. Bence harika bir kitap okumayanlara da tavsiye ederim.
Ben yaprak dökümünü hiç kaçırmam. Necla senin hayranınım ve cem seni çok seviyorum.
Bu çok güzel bir roman. Filmini de izliyorum Gercek hayattakilerin yansıtılması aslında. Umarım kimse gercektem böyle bir şey yasamiyordur. Çok güzel bir site.
Arkadaşlar bu özeti kim koyduysa ellerine sağlık. Bu ödevin aynısını öğretmenime testlim ettim. 🙂
Süper bir roman ama filmle hiç bir alakası yok. Yaprak dökümünün hiç bir bölümünü kaçırmamışımdır ama filimleri izlemekten çok kitaplarını okumayı tercih ederim…
Ben çok beğendim. Teşekkür ederim herkese.
Özet gerçekten çok güzel olmuş teşekkür ederim. Tüm roman özetleri çok güzel yazılımda umarım yardımcı olur.
Bu roman izlenmez kardeşim her defada başka bir saçmalık. Kitabında yazanlar ile televizyondaki filmi aynı deil. Bu nasıl olur. İnsanlar kandırılıyorlar. Bir kitabını okuyup bir de filmini izleyin sizde göreceksiniz saçmalığı. Bu romanı yazan Reşat Nuri GÜNTEKİN değil mi? Film farklı. Böyle film olmaz olsun. Bu film romanı hatırlatmak değil de reyting kazanmak için yazılmış. Bu filmin romanla hiçbir alakası yok…
Kitapla alakası yok ama dizi daha güzel. Özet güzel yazılmış teşekkürler.
Dizi çok güzel gidiyor ama umarım sonu kötü bitmez. Ferhunde aileyi mahvetti. Cem çok iyi umarım nejlayla evlenir.