Cumhuriyetten önce Türk insanı yoksullukla mücadele etmiştir, vatan savunmasıyla uğraşmıştır. Başarı elde edildikten sonra bazı gerçeklerle karşı karşı ya kalınmıştır. Özellikle okuma – yazma konusuna veya eğitime önem verilmiştir. anadolu insanının aydı nlatılmasında edebiyatçılar büyük bir rol oynamıştı r. Reşat Nuri, “Çalıkuşu” romanından Feride'yi idealist bir öğretmen rolüne sokmuştur. Yakup Kadri de “Yaban” romanında Ahmet Celal'a idealistlik rolünü yüklemiştir. Feride'ye nazaran Ahmet Celal daha da idealisttir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

Büyük şehirlerde, evdeki çeşmelerden akan suyun temiz olduğunu, içilebilir bir özellik taşıdığını söyleyenler çok. Acaba tam olarak mikroplardan arındığı- na nasıl inanabilirsiniz? Belki de zehirli maddeler de içinde barındırmakta, bunun garantisini verebilecek olan kimse var mı? fiunu rahatlıkla söyleyebilirim; şebeke sularının temizlenmesinde uygulanan yöntemler yetersizdir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki yollardan hangisine başvurulmuştur?

Başarılı olmak belli bir plan dahilinde olur. Plansız çalışmaya giren kişiler, başarıyı elde edemez. Çevreme bakıyorum, çalışan insan sayısı çok az. Türlü sorunlarla mücadele edenler var. Voltaire: “Çalışmak bizi şu üç beladan kurtarır; can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk.” der. Avrupalı insanların çalışmaları Voltaire'yi haklı çıkarmakta. Bir toplumda çalışan, üreten insan sayısı çok ise, o toplum her zaman zenginliğin, huzurun tadına varır.
Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur?

Yeni dünya düzeni ile gelenekler yan yana yaşar, ancak bazen çatışan unsurlarla da karşılaşmak mümkün. Aslında günümüz dünyasındaki değerler, eski dediğimiz geleneklerin bir açılımıdır, yeni bir yoruma dönüşmüş biçimidir. Bazen yeni değerler, geleneklerin karşıtıdır. Köylerde olan düğünlerle, şehirdeki düğünler arasında fark olduğunu herkes bilir. fiehir hayatındaki dostluklarla, köydeki dostluklar arasında da farklılıklar görülür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kullanılmıştır?

Güzel bir insandı Mustafa Türker. Uzun boylu, çekik gözlüydü. Bir memur çocuğuydu; hırsız değildi, arsı z hele hiç değildi. Tek korkusu vardı o da başarı- sızlığa uğramak. Geç vakitlere kadar çalışır, sabah erken kalkardı. İşinin yolunu tutardı, kahvaltı pek yapmazdı. Son günlerde de zayışamıştı.
Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?

Seyredilen bir filmde olaylar farklı şekilde gösterilebilir. Film kahramanının yerine dublör kullanılabilir veya kahramanın yapmadığı bir rol hile ile kapatılabilir. Oysa tiyatrodaki olaylar seyircinin gözü önünde gelişir. Seyirci her şeye tanık olur. Hile de yok denecek kadar azdır tiyatroda.
Bu parçadaki anlatım yolu aşağıdakilerden hangisidir?

Tam o sırada çiselemekte olan yağmur delicesine bastırdı. Yanlarımızda, arkamızda, önlerimizde şimşekler çakıyordu. Kayalığı geçtikten sonra ıssız bir ormana düştük. İliklerimize kadar ıslanmıştık. Çakan şimşeklerden arada bir orman ışıyor, ortalık gündüz gibi oluyordu. Ağaç gövdelerinden oluk oluk suların aktığını görüyorduk ışıkta.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki yollardan hangisine başvurulmuştur?

Muharebe senelerinde bir sonbahardı. Vapurlar insandan ziyade yükle doluyordu. Orta kat salonunda pencere önünde oturuyordum. Kadınlar kendilerine mahsus dar aralığa tıkıldılar. Birbiri üzerine yığıldı- lar. Hepsinin elinde, koltuğunda, kucağında ya bir sepet, ya bir bohça veya bir çocuk vardı. Arada bir nezaketsizce söylemelerle kalabalık bir okul gibi, o yegane sıranın üzerinde dizildiler.
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?

Çocuklarınızı insan olarak başarılı kılacak şey onlar için neler yaptığınız değil, onlara kendileri için neler yapmayı öğrettiğinizdir. "Dünyada insanın en önemlisi, yüzünü ağartacak çocuklar yetiştirmektir." diyor Russel. Gerçekten de öyle, çocuklarımıza eğitimin, öğretimin en iyisini vermek zorundayız. Geleceğimiz çocuklarımızın elinde, eğer onları eğitimden yoksun bırakırsak, gelecekte de bazı şeylerden yoksun kalı rız. O zaman binayı sağlam temeller üzerine kuralı m.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki yollardan hangisine başvurulmuştur?

Duygularımızı, hayallerimizi mısralara dökerek anlatı rız. Bazen sevgilinin saçının teline takılır, dizelerimizi oluştururuz. Bu dizeler sessiz ve şarkıya dönüşür kimi zaman. İşte en güçlü duyguları, coşkuları, izlenimleri canlandırma işidir şiir. Bazen nesre çevrilemeyen nazım olarak karşımıza çıkar şiir. Kimi zaman şiir, üzücü yolculuktan sonra doğan şeydir.
Bu parçada aşağıdaki anlatım yollarından hangisi kullanılmıştır?

Yıllar sonra doğup büyüdüğü köyüne geliyordu. Dereler, tepeler, düzlükler derken yeşilin binbir tonunu barındıran şirin mi şirin köyüne neden sonra kavuştu. Etrafına bakındı. Sürülmüş tarlalar, köyün merası nda otlayan hayvanlar, bağlar, bahçeler onu etkilemişti. Yıllar sonra buranın havasını teneffüs etmek, buğday tarlasından başaklar koparıp bir gelinciği koklamak onu çocukluğuna götürüyordu. Köyün meydanında çocukların top oynarken bağırışları bile onu etkilemişti.
Bu parçada ayrıntıların seçiminde hangi duyudan yararlanılmamıştır?

Türkiye'nin nüfusu 70 milyon civarında. Genç nüfus oranı ise oldukça yüksek. Bu konuda Avrupa ülkeleri bizden çok çok geri. İşsizlik oranında ise biz onlardan geriyiz. Türkiye'de işsizlik oranının yüzde 11'lerde olduğu söylendi. Yeni iş sahaları oluşturmazsak yakın bir zamanda bu oranın yüzde 13 veya 14'lere çıkması içten bile değil.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?